HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

6 Temmuz 2012 Cuma

BİRAZ SOHBET...

Merhaba Sevgili Dostlar,


Uzun zamandır buraya ders günleri vs... bildirimler yazmakla uğraşıyorum... Hala web sitemiz için bir çözüm ortağı yaratamadım...Bu ay ki en önemli hedefimin bu olduğunu söylemek istiyorum.
2 gün sonra YAPIMLAB ilk dersini yapmaya başlayalı 2 yıl tamamlanmış olacak... Öğrenciler kadar bana da inanılmaz bir perspektif kazandıran YAPIMLAB, aslında hayatta en 'özel' projelerimden biri oldu... Kimler geldi, geçti... Ne paylaşımlar, ne duygular yaşadık... Amacım katılımcının hedefi ile sektörün içerisindeki uyumun gerçekçiliğini gözlemlemek ve o katılımcıyı elimden geldiğince doğru yönlendirmeye çalışmak oldu. Aradan geçen 2 yılda bunu büyük ölçüde başardım... Hatta o katılımcıların büyük bir bölümü benim meslektaşım ve dostum oldular... Birbirimiz haberdar etmekten hep mutluluk duyduk... 


Ben, önce bilginin gücünü anlatmaya çalıştım hep, kendi deneyimlerim ya da farklı meslektaşlarımın deneyimleriyle o bilgiler bir yorum katmalarını ve kendi metotlarını yaratmalarını istedim... Her defasında, bu yolun uzun ve zorlu bir yol olduğunu ama çok güzel bir yol olduğunu anlattım...


Elbette etik konular çok önemliydi... Çünkü bazen o tarif edilemez 'ego' sayesinde etik kurallar aşılabiliyor... 


Sektörde şu anda çok fazla insan ve bir o kadar da doğru ve yanlış bilgi var... Kavramların ucu açık... Yani sinemada kariyer yapmak, aynı zamanda iyi bir gözlem yeteneği de gerektiriyor. Hiçbir şey benim sinema sektörüne girdiğim 13 yıl öncesi gibi değil, hatta 5 ya da 3 yıl öncesine göre bile ilişkilerden tutun, bilgi akışına ve değerler sistemine göre bile büyük değişiklikler var. Ve bu da aynen bilim de olduğu gibi araştırmacılığı ve güncel bilginin yenilenmesini gerektiriyor.


Artık herkes Andy Warhol'un dediği gibi 1 günde şöhret olabilir... Ama terside var, şöhret vs... peşinde koşmayıp, kalıcılığı seçen de var. Kalıcı olanı seçenler ve onların peşinden gidenler, hep kalıcı olacaklar... Diğerlerinin ömrü bence kısa daha hatta çok kısa... Dolayısıyla bizim derslerde 'en çok' önem verdiğimiz kendini değerlendirme konusu gündeme geliyor. 'Kendini sağlıklı değerlendiremeyen birisi' iseniz, muhtemelen sorunların sizden değil hep dışarıdan geldiğini düşüneceksiniz... 


Benim gözlemlerime ve önerilerime uygun alan seçimi yapmayan bir öğrencimin yaşadıklarını görmek beni üzüyor... Ya da bu alanda üretmek isteyip, kulaktan dolma bilgileri ve artık güncel olmayan yöntemlerle yol alanları görmek beni düşündürüyor...


Bütün bunlara karşılık bilgininin ve güncel deneyimlerin ışığında ilerleyenlerin başarılarını görmek te beni çok mutlu ediyor...


Özetle, her tercih bir vazgeçiş... 


İşte sevgili dostlarım,
bugün 2. yılımızın da gelmesi nedeni ile bu konuyu başlattım... Bu konuyu yazmaya devam edeceğim.


Hepinize güzel bir gün dilerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder