HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

31 Ocak 2018 Çarşamba

YENİ SINIF AÇILIYOR!!!!

Yeni grubumuz için kayıtlar bugün itibarı ile başlamıştır. İlgilenenler için program aşağıda...
Başvuru ve bilgi için : 0 212 252 4556 Ayşegül Yeşim

Yeni Dönem Temel Yapımcılık Atölyesi Programı - Genel Başlıklar



GENEL BİLGİLER
Türkiye sinema sektörü ve uluslararası film endüstrisi üzerine genel bilgiler
Yapımcılık modelleri
Uluslararası alanda yapımcılık metotları

YAPIMCILIK ve FİLM YAPIMI ile İLGİLİ KAVRAMLARI SORGULAMA

Yapımcı kimdir? 
Sinema filmi çekmek istiyorsunuz ve ‘yapımcı’ arıyorsunuz;
- Yapımcıdan ne isteyeceğinizi biliyor musunuz?
- Sadece para yatıracak bir yatırımcı mı; yoksa kendinizi güvende hissedeceğiniz bir ortak mı? 

‘Yapımcı’nın düşünce ve davranış sistemi nasıl oluşur?

- Objektif bakış
- Mesleki ilkeler ve Mesleki kültürü
- Kurumsal anayasa

FİZİBİLİTE NEDİR?
Filmin yapım şartlarının oluşturmak: Bir filmin yapım şartlarının oluşturulması için fizibilite çıkarılması gerekir. Bunun için projenin analiz edilmesi gerekir. Bu analitik çalışma, projenin yeniden projelendirilmesidir.
- Fikirden Projeye: Senaryo, Yönetmen ve Yapımcı İlişkisi
- Proje seçme kriterleri
- Sektörel bilgi


PROJE GELİŞTİRME Proje Projelendirme: Yapımcının, projeyi geliştirme konusunda yöntemler oluşturma   Projenin yapım stratejisini belirleme konusunun irdelenmesi. Bütçe, finans planı oluşturma ve uygulama.
- Hedef kavramı
- Projenin Analizi

SENARYO ANALİZİ :
Sinema alanında çalışan herkesin senaryo bilgisinin ileri düzeyde olması gerekir.
Senaryo eğitimi sadece, 'senaryo yazmak' değildir. Senaryonun sağlıklı analiz edilmesi, dramatik yapının kavranması ve maliyet/bütçe açısından incelenmesi ayrı bir eğitimdir. Bu metotlar ile senaryo analizi ve potansiyellerin uygulamalı çalışmaları yürütülür.

Proje Seçme Kriterleri

- Yaratıcı kriterler, profesyonel kriterler
- İç ve dış etkenler
- Bir filmin potansiyellerini bulmak: Hikaye ve Senaryo, Klişe ve Evrensellik
- Somut ve soyut kavramlar

‘Yapımcı’yı destekleyen / engelleyen koşulları tanıma

- Yapımcı bir projenin finansmanını sağlarken, o finansmanı sağlamanın koşullarını tanıyor mu?
- Projeye para sağladığını düşünürken hangi haklarından vazgeçmesi gerekir?

Yapımcı Masa başında

- Yapımcının senaryo okuma kriterleri: Yaratıcı ve Teknik okuma
- Filmin finansal potansiyelleri
- Ortak Yapım Kriterleri ve Modelleri
- Finans Planı kavramlarına giriş
- Finans Planı oluşturma
- Stratejik Bütçe
- Bütçe nedir? Bütçe yapmanın temel ilkeleri
- Bütçe ve maliyet arasındaki fark
- Bütçe hazırlamanın mantığının ve koşullarının öğretilerek, taslak bütçe formu hazırlama çalışması.
- Maliyet hazırlama
- Prodüksiyon stratejileri
- İş planı oluşturma
-Ulusal ve uluslararası fonlara başvuru eğitimi
-Geleneksel film finansmanı yaratma metotları

Ekip Kurma ve Geliştirme

- Kişisel kriterler
- İletişim stratejileri
- Ekip kurarken dikkat edilmesi gereken konular
- Görmek, Yorumlamak, Aktarmak üzerine uygulamalı çalışma
- Brief alma, verme


HUKUK Projenin Hukuksal Boyutu
Sinema projesi gerçekleştirirken, mutlaka hukuksal verilerle yapımın temelleri oluşmalıdır. Bu noktada, hukuksal bilginin önemi büyüktür. Bu çalışma sırasında, sözleşme çeşitleri ile ilgili örnekler üzerinden, uygulamalı bir çalışma yapılır.
- İnsan Kaynakları
- Sözleşmeler
- Telif Hakları
- Hukuksal kavramlar

Yapımcının kurumlar ve 3. şahıslarla çalışma koşullarının özelliklerinin belirlenmesi

- Yapımcının sahaya çıkmadan önce bilmesi gerekenlerin irdelendiği bir çalışma yapılır.

SUNUM VE DOSYA HAZIRLAMA Proje Dosyası nasıl hazırlanır?
Proje dosyası hazırlarken göz önünde bulundurulması gereken konular, gözden geçmesi gereken detaylar örnekler ile irdelenir.
- Sinopsis, Tretman, Logline, Yönetmen Görüşü, Yapımcı Görüşü, Biyografi uygulamalar ve örnekler

Proje Sunumu

Bir projenin sponsorluk, tanıtım veya başka bir amaçla 3. şahıslara sözlü ya da yazılı olarak sunumunun hazırlanması.
- Sunum ve Proje döngüsü
- Sunum stratejileri
- Ulusal ve Uluslararası fonlara göre Master Dosya hazırlık uygulaması

Festivaller-Fonlar Konusunda Genel bilgiler

- Eurimages
- Ortak Yapım Marketleri
- Ortak Yapım Fonları

Bir filme Finans yaratmak: Alternatif Metotlar

- Kitlesel Fonlama Stratejileri
- Sosyal Medya, Transmedya Storytelling, Online Pazarlama kavramları
- Bir filmin bittikten sonraki Tanıtım-Dağıtım ve Pazarlama Stratejileri 

Bütçe ve Finans planı uygulama çalışması

- Katılımcıların bireysel projeleri üzerinden uyguladığı bir çalışmanın yapılması.
- Grup çalışmaları
- Master Dosya sunumu

YENİ DÖNEM Temel Yapımcılık Atölyesi 

24 HAFTA / Cumartesi günleri haftada 2 saattir. Derslar sadece Zeynep Özbatur Atakan tarafından yürütülür.

Her Cumartesi saat 13:30 – 15:30 saatleri arasında uygulanır. 
Kontenjan 15 kişi ile sınırlıdır.

Bilgi ve ön-kayıt:

Ayşegül Yeşim 0212 252 4556

Ofis çalışma saatleri: 

Pazartesi – Cuma 10:00 – 18:00


Cumartesi: 11:00 – 16:00


Atölyemize katılmak isteyenler ve kayıt yaptıranlarla, atölye başlamadan önce ön görüşme benim tarafımdan yapılmaktadır. 

'SENARYOMU OKUTMAK İSTİYORUM' diyenler için bazı güncel notlar-1


Sinema eğitimi alan/almış ya da başka bir alanda eğitim almış pek çok kişi bir sinema filmi projesi yapmak istiyor.

Hemen belirtmeliyim ki, senaryo okutmayı istemek hem okutan taraf, hem de okuyan taraf açısından önemli sorumluluklar getirir. Bu nedenle, bir senaryoyu okutmadan önce düşünülmesi gerekenleri toparladım. Yazının devamı önümüzdeki günlerde gelecek... Adım adım ilerleyeceğiz.

Sinema projesi üreten ya da üretmek isteyen pek çok kişi sektörün zorluklarından ve hak ettikleri karşılığı bulamadıklarından sık sık konuşur.
Ben atölyelerime katılanlarla bu zorlukların her birini tartışmaya açarım ve katılımcılarla birlikte kendi metotlarını bulmalarını sağlayacak çalışmalar ve egzersizler yaparız. Aşağıda anlattığım bakış açısı aslında 'problemi anlamak ve çözme'ye yaklaşımın ilk aşamasıdır. 

Öncelikle, projenin gelişimi aşamasında ilk olarak 'iç odaklı' sorunlara yönelmek önemlidir. Çünkü sorunun ne olduğu anlaşılırsa, çözüm daha hızlı gelir.

İç odaklı sorun diye nitelendirdiğim şey, kişinin kendi ve yarattığı proje ile ilgili objektif bir bakış açısı ve farkındalık geliştirmesidir.

Oysa genel olarak 'dış odaklı' sorunlardan ötürü proje ilerlemiyor gibi düşünülür.
Halbuki, kişi kendini dış etkenlere karşıda koruyarak bir metot geliştirmelidir. 

Bir projenin üretimi sırasında pek çok problem çıkabilir...

Ama, bir projenin başlangıç seviyesinde problemin aranması genellikle 'iç odaklı' olmalıdır. Bu aynı zamanda, daha sonra karşılaşacağınız problemleri de azaltacaktır.

Bu nedenle önce bir proje sahibinin, öncelikle projesini gerçekleştirmesinde zorluk olan şeyleri tanımlayabilmesi gerekir. Ben atölyelerimde bu sorunu yazılı olarak tanımlayın dediğimde, tanımlamakta sıkıntıların olduğunu gözlemlerim. Ve bu durum, aslında proje sahibinin de sorunu net anlayamadığını ya da yeterince öz eleştiri yapmadığını gösterir.

Bunu bir örnekle açıklayalım:

Genellikle 'bir projem* var, okur musunuz?' sorusu gelir. Bu proje terimine bu yazımda 'çalışma' olarak isimlendireceğim. Çünkü proje, daha ilerlemiş bir aşamadır ama genellikle bir 'fikir' varsa ya da sadece bir 'senaryo taslağı' varsa bunun 'proje' diye tanımlanması yaygın bir davranıştır.
*Genellikle, 'proje' kelimesi 'senaryo-konsept' anlamında kullanılmaktadır. Bu algı karmaşıklığı yaratmaktadır. Genellikle bu şekilde kullanılması yaygın olmakla birlikte, bir 'senaryo-konsept'in proje olabilmesi için başka ögelere de ihtiyacı vardır.Bunu başka bir yazımda yazacağım...

Söz konusu 'çalışma'nızı bir profesyonele göstermeden önce şu soruları sormayı düşündünüz mü?

-'Çalışma' hangi aşamada?
-Bu çalışmanın 'güçlü' ve 'zayıf' yönleri nelerdir?
-Zayıf yönleri ile ilgili çözüm önerilerine ne kadar açığım?
-Bu projenin gerçekçi hedefleri ne olabilir?
-Yazmış olduğum çalışma içerisinde, eleştiri ve fikir alışverişlerine ne kadar açığım?
-Tümüyle kusursuz bir iş olduğuna mı inanıyorum?
-Sektörde bilgimin eksik olduğu alanları biliyor muyum?
-Bu 'çalışma'yı evrensel boyutta nereye konumlanabilir? Neden?
-Bu 'çalışma'yı Türkiye'de nasıl konumlanabilir? Neden?
-Yapımcı'dan maddi beklentim ne olmalı?
-Manevi haklarım konusunda bilgim var mı?
-Bu 'çalışma'nın somutlaşması(sinema filmine dönüşmesi) için zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyor muyum?
-Rakiplerim kimler?

Bu soruların pek çoğunu bir egzersiz yaparak kendinize sorarak, proje üzerindeki hakimiyetinizi arttırabilirsiniz... Ama bundan daha önemlisi 'çalışma'nız ile ilgili problemleri bu sorulara cevap verdikçe bulmaya başlayacaksınız. Bu problemlere objektif bir şekilde yaklaşmayı becerebilirseniz, yapmış olduğunuz 'çalışma'nın, bir projeye dönüştüğünü  göreceksiniz.
Problemlere objektif yaklaşabilmek için ise şunlar gereklidir:

-Problemin doğru tanımlanması,
-Problemin nedenlerinin belirlenmesi,
-Problemin varlığını kabul etmek,
gerekir.

Bundan sonraki aşama ise şu şekilde gelişir:

-Problem ile ilgili bilgi topladıktan sonra, çözüme ilişkin planlamaların yapılması,
-Planların uygulanması,
-Sonuçların gözden geçirilmesi ve başında kendimize sorduğumuz soruların tekrar sorulduğunda, kendimizi baştaki problemler konusunda ne kadar ilerlediğimizi görmek gerekir.


Yukarıda gördüğünüz üzere, bu 'iç odaklı' problem arama çalışmasıdır. 

Zira, bunu yaparken mutlaka 'sektör' ile ilgili 'gerçekçi' veri ve bilgilere sahip olunması gerekir. Bilgi olmadan hiçbir problem tarif edilemez ve de çözüm bulunamaz...

Sektörün sorunları her zaman olacaktır ancak sorunları bilerek, bilgi ile ilerlenirse üretim yaptığınız çalışmanın somutlaşması o kadar hızlanacaktır.


Bir 'fikir'den, bir'sinema filmi'ne geçme süreci uzun bir süreçtir. Bu süreç her aşamasında yeni problemler ve çözümler getirir. Bunun farkında olmak, bu alanda üretim yapmak isteyen herkes için büyük kazanımlar sağlamanın yanı sıra yapmak istediklere işe ulaşmalarında, çalışmalarını hızlandırıp bir adım öne çıkmalarını sağlayacaktır.




29 Ocak 2018 Pazartesi

FİLM PROJENİZİN YOLCULUĞU BAŞLARKEN

Sinema filmi projelerinde, projesini 'kağıt üzerinde' çocuğu gibi gören ve hiçbir yerine dokunmaya kıyamayan, eleştiriye açık olmayanlar ve sorunu sadece 'para bulamamak' olarak algılayanların çoğunlukta olduğu bir ortamın varlığından çoğu kez bahsediyorum.

Dünyada sinemada yönetmen veya senaryo yazarlığı yapmak isteyenler, 2 yoldan hedeflerine ulaşıyorlar. Bunlardan bir tanesi, sektörde en alt kademeden başlayarak çalışmak ve mutfağı öğrenmek, diğeri ise usta-çırak ilişkisi içerisinde olmaktır. Elbette bu süreçler öğrenildikten sonra kendini ortaya koyacak bir 'üretim' yapması da önemli şartlardan birini oluşturur. Elbette arada istisnalar vardır ama bu oran oldukça düşük bir orandır.

Türkiye'de ise, bu istisnai grubu temdil eden düşük oran, 'iyimser' bir tavır ile ele alınıp, bir anda 'yönetmen', 'senaryo yazarı' olduklarına inanıp, projeleri ile 'yapımcı' yani onlara göre 'yapımcı=para' anlamına geldiği için, projesindeki ilerleyememe sorununu buna bağlı olduğu düşünülüyor.

Dünyada sorunun iki farklı odak noktası elbette vardır. Ama önce iç odaklı sorunlara bakmak gerekir.

Proje sahibinin kendisi için bakması gereken iç odaklı sorular:

-Projemin güçlü ve zayıf yanları nelerdir?

-Bu projeyi gerçekleştirebilmek için yeterli bilgi ve deneyime sahip miyim?

-Projem ile ilgili beklentilerim gerçekçi mi?

-Bir başkasından yatırım yapmasını isteyeceğim, bu noktada projem herşeyi ile tamam mı?

-Kendime gerçekten güveniyor muyum?

-Projeme güveniyor muyum?

-Bu projeyi sunduğum yapımcı/yatırımcı, bu projeyi kabul etmezse neler kaybeder? Ya da hiçbirşey kaybetmez mi?

Bu sorular proje sahibinin kendine sorması gereken sorulardır. Genellikl 'suni' bir özgüvenle bu projeyi satma işine girmek için, projenin sorunlu tarafları görmezden gelinir. Belki de 'fikir' den gerçekten iyi bir proje çıkabilecekken, 'proje', 'üzerine titrenen ve aşırı korunan çocuk' muamelesi görür ve ilerleyemez...

Bir projenin sağlıklı ilerleyebilmesi için, proje sahibinin hem kendini, hem de projesini gerçekçi bir değerlendirme ile değerlendirmesi gerekmektedir.

'Şu proje bunu yaptı, ben niye yapamıyorum' diye düşünenler, 'çok şanssızım' diye düşünenler, önce gerçekten sektör dinamiklerini öğrenmeli, bilgilerini geliştirmeli, plan-program yapabilmeli, kendilerini geliştirebilmeli ve projelerini en çok eleştiren yine 'kendileri' olmalıdır.

Sorunu dış odaklı görenler ise, önce 'dış odaklı' sorunu anlayabilmelidirler. 
Yani kulaktan dolma bilgiler ile değil, bunu gerçek deneyimlerle görebilmelidirler. 

Benim atölyelerimde bazen şöyle sohbetler olur: 'hocam piyasada bu durum böyle ilerliyor......vs', ben de soruyu sorana 'bu bilgiyi nereden aldın?' diye sorduğumda 'arkadaşımdan duydum' diye bir cevap alırım... Bu en kötü durumlardan birirdir. 'Kulaktan dolma bilgi' ile strateji belirlemek, en kötü durumlardan biridir. Zira, 'kulaktan kulağa oyunu' bu konuya çok güzel bir örnektir. Unutmayın ki 'o deneyim'i dinleyip, inanıyorsunuz ama 'orada' değildiniz... Size aktarılan 'bilgi' aslında bir 'bilgi' değil, 'deneyimleyenin yorumu'... Buna göre mi yol haritanızı çizeceksiniz...

Projesini hazırlayıp yola çıkanlar için birkaç söz:

Çocuğu olanlar bilir, çocuğunuzun gelişmesi gereken yanlarıyla ne kadar erken tanışılırsa, sorunlar o kadar hızlı çözülür. Zira, çocuğunuz birey olarak topluma karıştığı zaman O'nun iyiliği için bazı gerçekleri görmeniz gerekir. Projelerinize de böyle bakmalısınız. Yani; onun gelişmesi gereken yanlarını duymaya, eleştiri almaya açık olmalısınız. Tüm geribildirimlere verecek bir cevabınız olabilir, olmayabilir ama her 'eleştirinin', en saçma gibi duranın bile gelişime çok faydalı olduğunu göreceksiniz...

Bunun için projeleriniz ile, ortak yapım fonlarına ya da toplantılarına katılmak, atölyelerde analitik çalışmalara yapmak, kamusal fonlara(kültür bakanlığı vb...) başvurmak çok faydalı yöntemlerdir. Projenize gerçekçi olarak bakmanızı sağlar. Hatta benim önerim sırf bu deneyim için 'pilot' proje hazırlamak ve süreçleri deneyimlemektir. Ayrıca, bu yıl hem bu blogda, hem yapımlab atölyede ve benim olduğum tüm atölyelerde çok fazla 'yeni nesil film finanslama' metotlarına yer vereceğim. Önemli olan motivasyonunuzu kaybetmemek ve kulaktan dolma bilgiler ile ilerlememektir. 

Şu günlerde çok güzel bir örnek var. Tolga Karaçelik'in yönettiği ve Diloy Gülün'ün yapımcılığını yaptığı 'Kelebekler' filmi Sundance'de 'Grand Prix' kazandı. Tolga'nın 3. filmi ve ilk filminden beri takip ettiğim çok sevdiğim bir arkadaşım... Her filmini ciddi zorluklarla gerçekleştirdi. En önemli özelliği ise, hiçbir kişinin ya da dıştan gelen negatif gelişmesinin etkisinde kalmadı. Kendine karşı en objektif oldu. Ve benim bildiğim 'Kelebekler' için en az 5 yıl çalıştı... Ama motivasyonunu ve enerjisini kaybetmedi. Bu filmi 18 günde çekti...

Hayatımda tandığım en objektif ve gelişime açık insanıdır. 

Projenizi yola çıkarmak için, önce kendinize inanmaya, bilgi ve deneyime açık olmaya ihtiyacınız var.. Bilgi olmadan olmaz... Sinema ile ilgileniyorsanız, dünya ile ilgili her konunun yanı sıra mesleki temel bilgilere ve bu bilgileri kullanabileceğiniz deneyimlere ihtiyacınız var.

Ve tabiki tüm bunlardan sonra, sizi bir adım öne çıkaracak projeye.. Sabırlı olmak ve süreci doğru kullanabilmek en önemlisi... Sonuç değil, süreç odaklı olursanız mutlaka bir değil birkaç iyi sonuç sizi bekliyor olacaktır...






FİLM YAPIMINDA VE PAZARLANMASINDA STRATEJİNİN ÖNEMİ:


Bir sinema filmi yapım sürecinde en önemli konulardan bir tanesi ‘strateji’ belirlemektir.

Yapımlab’da yapılan derslerde en önem verilen ‘Proje projelendirme’ çalışmasının temelini oluşturur.

Strateji belirlemeyi ne derece biliyor sunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli stratejileriniz var mı? Çok fazla ‘proje projelendirme’ atölyeleri yapan biri olarak, strateji konusunda çok az fikir sahibi olunduğunu görüyorum.,
Genellikle rakiplerin hamlelerine göre mi strateji belirleme eğilimi var.
Bu nedenle, STRATEJİ konusuna burada biraz değinmek istedim. Biz derslerde uzunca bir süreyi buna ayırıyoruz. Çünkü birazdan aşağıda belirteceğim üzere, strateji yapabilmek için ‘alanı tanımak’ gerekiyor.

Stratejinin ansiklopedik anlamına bakıldığında;
Strateji, latince yol, çizgi veya nehir yatağı anlamına gelen “stratum” kelimesinden çıkmış olup, İngilizcedeki “street” ile akrabadır.

Bir diğer önemli anlamı da antik yunanda kullanılan “stratos” (ordu) ve “ago” (yönetmek, yön vermek) kelimelerinden türemiştir.  “ordu yönetmek” ve “yönetilecek ordu” anlamlarına gelen askeri kökenli bir kelimedir.

Tarihte savaş ve politika terimi olarak kullanılmıştır. Zafer için izlenecek yolu ve/veya yöntemi ifade eder.

Strateji kazanmak ile ilgilidir; sınırlı kaynakları etkin kullanarak daha iyi bir pozisyona geçmeyi ifade eder. Kuvvetli bir strateji, başarının temel anahtarıdır.

Strateji, sürekli değişen dış çevrenin fırsatları ve tehlikeleri çerçevesinde amaca nasıl ulaşılacağına ilişkin düzen ve tasarı ile ilgili düşünsel bir işlemdir. Kaynakları fark yaratacak eylemlere yöneltmeyi içerir. “Bu oyunu uzun vadede nasıl kazanırız” sorusunun cevabıdır.

Strateji, bulunduğunuz yerden gideceğiniz yere ulaşmak için neler yapacağınızla ilgilidir. 

Bu tanımlamalar ışığında, bir projeye karar verildiğinde, yaptığınız işi ilgilendiren alanlarınızı tanımanız gerekir.

Bu nedenle aşağıdaki maddelerin gözden geçirmek gerekir:

  • Durum: O anki durum değerlendirmesi ve nasıl geliştiğinin değerlendirilmesi , proje sahibinin kendi durumunu doğru tanımlaması.

  • Hedef: Amaçları ve/veya objektifleri tanımlamak. Ulaşmak istenen sonuçlar ile ilgili somut bazı değerler belirlemek. Öznel ve nesnel gerçeğin buluştuğu yer.

  • Yol haritası oluşturmak: Varolan durumlar göz önüne alınarak, hedefe ulaşmak için belirlenen yol haritası:


Strateji oluşturuken;
-Mevcut durumu araştır ve tanımla
    • Neredesiniz? Kaynaklarınız ne yapmaya yeter? Rakipleriniz ve sektör ne durumda? Tüketiciler ne yapıyor?
-Hedefi belirle
    • Nereye varılması gerektiğini bul. Hedef rakamlı, ulaşılabilir, anlaşılabilir olsun.
-Vizyonu ve misyonu oluştur
    • Vizyonu tanımla ve amaç hiyerarşisi ile bir misyon bildirisi hazırla
-Projenin güçlü ve zayıf yanlarını analiz et.
    
-Planlama yap.
Uygulanması gerekenlere karar ver. 
Tarih sırasına koy. 
Görev dağılımı yap. 
Bütçelendir.

Bu çalışmalar yapılmadan bir filmin yapımına başlanması, bir çocuğun ölü doğmasına benzer. Bu nedenle, sinema alanında ‘yapımcı’ olarak üretimde bulunan kişilerin, ‘yaratıcı’ kişilerle birlikte bu çalışmayı gerçekleştirip, beklentilerini net bir şekilde ortaya koyması gerekir.

Özellikle Türkiye’de sinema sektöründe, hedef koymak ve buna uygun strateji geliştirmek konusu, sinema sektörünün geleceği açısından çok çok önemlidir. Bu anlamda, öncelikle işe varolduğumuz sektörü tanıyarak başlanmalıdır. Her aklına fikir gelenin, sinema filmi yapmaya yöneldiği bir ortamdayız maalesef.

Sinema, ciddi ve maliyetleri olan bir iştir. Bu noktada, hayal kırıklıklarını bırakıp, sağlıklı üretimler, yaratıcı çalışmalar yapmak isteniliyorsa, bu alanda her konuyu öğrenilip, doğru analiz ve sentezin yapılması gerekmektedir.

Bu bağlamda, ‘cahil cesareti’ ve ‘romantik’ bazı çıkışlarların hayalden öteye gidemeyeceğini bilmek gerekir. ‘Sinema’ alanında üretimde bulunmak isteyen herkesin, dünyadaki ve ülkesindeki sinema sektörünün nasıl işlediğini, mekanizmaları incelemesi gerekir.

Eğer varolacağınız alanı tanır, kendinizi ve projenizi doğru konumlarsanız, başarı kaçınılmazdır.