HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Dün Festivalde Neler Oldu?

Merhaba Sevgili


Merhaba Sevgili Dostlar,
Cannes Film Festivali sonlara doğru yaklaşıyor. Dün Aki Kaurosmaki'nin 'Le Havre' isimli filmini, bu sabahta Lars von Trier'in 'Melancolia'isimli filmlerini izledim. Her ikisi de çok enteresan filmlerdi. Özellikle yapım açısından çok önemli filmlerdi. Yapımlab öğrencileri ile derslerde konuşacak çok konumuz olduğunu şimdiden müjdeleyebilirim.

Ayrıca, kuruluşundan bu güne her aşamasında bulunduğum ve çok desteklediğim İKSV 'Köprüde Buluşmalar'ın Producer's Network'ta kokteyl partisi vardı. Katılım oldukça yüksekti ve 'Köprüde Buluşmalar'ın uluslararası proje geliştirme fonları arasında önemli bir yere geldiğini görmek çok güzel. Istanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan'a, Köprüde Buluşmalar'ın yöneticisi Gülin Üstün'e ve çalışan tüm ekibe BRAVO...

Akşam Bosnalı ortaklarımızla yemeğe gittik...Herkes çok heyecanlı ve mutlu.Beraber iş yapmanın keyfini yaşadık, kadehlerimiz kaldırdık...

Gösterim günü yaklaştıkça, iş trafiğimiz artmış durumda... Birazdan, protokol ofisine davetiyeleri almaya gideceğim. Bu arada, akşam Festival Başkanı Gilles Jacob ve Festival Direktörü Thierry Framaux'nun davetine gideceğiz.

Şimdilik haberler böyle, buraya sadece 'Köprüde Buluşmalar'dan birkaç fotograf ekledim. Zeyno Film Facebook sayfasında daha fazla fotografa gün içerisinde ulaşabilirsiniz.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

FESTİVAL DEVAM EDİYOR...

Merhaba Sevgili Dostlar,
Festival, oldukça heyecanlı devam ediyor... Festivalin en kalabalık ve yoğun günü olan pazar gününü hareketli bir şekilde geçirdi...Tüm standlar ve film gösterimleri doluydu...Ayrıca 2 saat süren Televizyon ve Sinema ilişkisi üzerine yapılan toplantı vardı. Bu toplantı ile ilgili öğrendiğim tüm detayları burada sizlerle paylaşacağım. Bu arada, Dardanne Kardeşlerin 'Bisikletli Çocuk' ve Terence Malick'in 'Hayat Ağacı' filmlerini izledim. İkisi de çok beğendiğim ve başarılı yapımlar oldular. Özellikle 'Bisikletli Çocuk' filmini çok sevdiğimi belirtmeliyim. 'Hayat Ağacı' ise Yapımlab öğrencileri için ayrı bir 'case study' olacak. Derslere katılanlara anltmak için tüm notlarımı çıkarıyorun. Cannes dönüşü fırından yeni çıkmış bilgiler geliyor.
Filmimizin gösterim günü yaklaştıkça, hareket artıyor. Tanıtım ve iletişim sorumlumuz Vanessa ile birlikte çok yoğun çalışmalara devam ediyoruz. Zeyno Film'in facebook sayfasına bu akşamüzeri fotografları eklemeye devam edeceğim.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

YILMAZ GÜNEY'DEN 'HUDUTLARIN KANUNU'....

Yılmaz Güney'in, 'Hudutların Kanunu' isimli filminin World Cinema Foundation tarafından yenilenen kopyasının ilk gösterimi öncesi minik bir kokteyl yapıldı. Cannes Film Festivali Başkanı Thierry Framaux'nun sunumunu yaptığı gösterimde Fatih Akın, Tuncel Kurtiz, Abdurrahman Keskiner, Cengiz Tacer ve Elif Güney'de vardı... World Cinema Foundation, negatifleri eskimeye yüz tutan dünyadaki nemli sinemacıların filmlerini onarımını gerçekleştiriyor. Bu filmde, negatif dahi kalmadığından, pozitif üzerinden bir internegatif alarak, hatta bazı yerlerini Betacam'dan aktarmalar yaparak bu onarımı gerçekleştirdiklerini belirttiler...Gösterim başlamadan Fatih Akın ve Tuncel Kurtiz birer kısa konuşma yaptılar... Ardından film başladı. Teknolojiye ve World Cinema Foundation'a teşekkür etmek gerek...

Öncesindeki kokteyl'den görüntülere, Zeyno Film'in Facebook sayfasından ulaşabilirsiniz.

13 Mayıs 2011 Cuma

DÜNDEN KALAN BİRKAÇ ŞEY...

Herkese Cannes'dan günaydın,
Bu gün erkenden uyanıp, işleri toparladım. Zira tüm gün aralıksız toplantılarım var. Gün içinde Zeyno Film Facebook sayfasında Cannes ile ilgili haberler ve fotograflar görebilirsiniz ama bu gün, toplantılarım dışında birkaç önemli etkinlik var.

Bence en önemlilerinden biri Yılmaz Güney'in 'Hudutların Kanunu' isimli filminin yenilenen kopyası ile yapılacak olan gösterim...Bu gün saat 14.00 de öncesinde bir kokteyl yapılarak gösterilecek.

Cannes en kalabalık haftasonuna birazdan başlayacak. Eşim Selim Atakan, Karayip Korsanları'nın sabah 8.30 gösterimine gitti. Çünkü, filmin Türkiye'de gösterilecek versiyonunun, müzik adaptasyonlarını yapmıştı. Şimdi, burada orjinalinin ilk gösterimlerinden birine tanıklık etmek istiyor.

Dün akşamüzeri filmimizin, sadece filmi satın almak isteyen alıcılar için düzenlenen market gösterimi vardı. Açıkçası bu konu festival tarafından büyük bir titizlikle ele alınıyor. Yani, burası sinema profesyonellerinin katılabildiği bir festival olmasına rağmen, sadece yaka kartında 'buyer' yazanlar gösterime alınıyor. Bunun nedeni ise, filmin ilk gösteriminden önce hiçbir bilginin dışarıda konuşulmamaması... Dolayısıyla 17.30 da başlayacak market gösterimi için, ben ve asistanım Özlem polis gibi, herkesi kontrol edip salona aldık. Biz kontrol ettikten sonra bir de festival görevlisi kontrol etti. Kerem Ayan ve görüntü yönetmenimiz Gökhan Tiryaki de benimleydi. İzleyiciler salona alındı, salon tam doluydu ve hatta yer bulamayıp diğer gösterime yer ayırtanlar oldu. Gökhan ile bu üçüncü Cannes seferimiz olduğunu hatırladık.Salonun ışıkları söndü ve film başladı. İşim gereği filmi birkaç kez izlemiştim...Ama...Yine çok heyecanlandım...
Şimdi sizlere Kerem Ayan'dan bahsetmek istiyorum.
Sevgili dostum Kerem Ayan, bana her zaman Cannes'da en çok yardım eden kişi olmuştur. Kendisi uzun yıllar Paris'te yaşayıp Cannes Film Festivali'nde çalıştığından, burada herkes tarafından tanınır ve çok sevilir...
Basın toplantılarımızda fransızca çevirilerimizi o yapar. Buradaki idari işlerde bize hep yardım eder. Ve en önemli özelliği çok ama çok mütevazıdır.
Çünkü kendisi aynı zamanda tiyatro yönetmenidir ve IKSV film festivali direktör yardımcısıdır.

Şimdi, yazımı bitirip, güne karışmam gerekiyor... Gün içinde gelişmeleri mutlaka paylaşmaya çalışacağım. Ama Facebook'ta Zeyno Film sayfasında fotografları daha sıklıkla görebilirsiniz...
Herkese güzel bir gün diliyorum.

CANNES'DAN HABERLER...13.MAYIS 2011

Merhaba Sevgili Dostlar,

Cannes Film Festivali Tüm yoğunluğu ile devam ediyor. Bu gün hava kapalı olduğu için, sabah saatlerinde plajlardaki yoğunluk yok. Saat 8.30 da başlayan filmler bitmek üzere ve standlarda sabah kahveleri eşliğinde toplantılar başlamış durumda...

Bu gün, 'Bir Zamanlar Anaolu'da' filmi ile ilgili yabancı ülkelerin dağıtımcıları ile toplantılara başlıyorum. İklimler filmi ile geldiğimizde de filmin uluslararası satışlarını ben yapmıştım. O günlerden bu güne, toplam 5 yıl içerisinde edindiğim tüm tecrübelerle, şimdi filmin bu sürecine gelmiş olmak beni çok heyecanlandırıyor.

Sabah, erken standa doğru yol alırken, oyuncumuz Muhammet Uzuner ile karşılaştım. Arkadaşı Arzu Gamze Kılınç ile sabah yürüyüşü yapıyorlardı. Birden Keskin'den Cannes'a olan süreci düşündüm... Ne kadar uzun bir süreç olduğunu, Keskin'de -20 derecede çalıştığımız zamanlardan, bu güne gelene kadar, bir film yapımcısı olarak süreci çok farklı duygular içerisinde tamamladım. Öncelikle, bu film bu güne kadar yaptığım en yüksek bütçeli filmdi, en kalabalık oyuncu kadrosu ve ekiple çalıştım. Yaklaşık 2 yıllık bu süreçte, hayatımda çok önemli kazanımlarım oldu. Öncelikle YAPIMLAB projesini hayata geçirebildim. Çok ama çok sevdiğim öğrencilerim oldu, olmaya devam ediyor...Ve tabi Avrupa Film Akademisi EURIMAGES ödülü'nün bana verilmesi oldu. Bu arada, hep söylediğim gibi her film, yeni bir yolculuktur. Bir Zamanlar Anadolu'da filminin yolculuğunda biriktirdiğim bilgiler ve deneyimler benim mesleki yaşamımda çok değerliler..

Bu arada, pek çok genç sinemacı burada 'SHORT FİLM CORNER'da filmlerini gösteriyor... Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler yazacağım...

12 Mayıs 2011 Perşembe

BİR ZAMANLAR ANADOLU'DA SOSYAL MEDYA'DA

Sevgili Dostlar,

Filmimiz 'Bir Zamanlar Anadolu'da' ile ilgili gelişmeleri takip edebilirsiniz:

Twitter'da http://twitter.com/B_Z_A__

Facebook'ta http://www.facebook.com/pages/Bir-Zamanlar-Anadoluda/154580741274243?sk=info#!/pages/Bir-Zamanlar-Anadoluda/154580741274243?sk=wall

Bu arada, Cannes'a akşamüzeri serinliği geldi. Türkiye standında, akşamüzeri buluşmaları başladı... Biz birazdan iletişim sorumlumuz Vanessa Jerrom ile buluşacağız.
Cannes Film Festivali'nde herşey kurallar çerçevesinde gerçekleşiyor. Örneğin filminiz yarışmada ise, festival mutlaka filminizi ve ekibinizi temsil eden profesyonel iletişim sorumlusu istiyor. Vannesa Jerrom Uzak'tan beri Nuri Bilge Ceylan'ın tüm filmlerinin buradaki basın ve iletişim sorumlusu olarak görev yapıyor.
Kendisi ile gösterim öncesi detaylar ile ilgili toplantı yapacağız.

Bu akşam Julia Leigh'in Sleeping Beuty filminin galası var.Yönetmenin ilk filmi, bu yüzden 'dünya sinemasında yeni bir keşif'mi çok merak ediliyor...Ama ne olursa olsun ilk filmle Cannes'da olmak olağanüstü...

12 Mayıs 2011 Cannes


Merhaba,
Cannes Türkiye Standı kalabalıklaşmaya başladı... Sabah ilk ziyaret eden filmin Bosnalı ortak yapımcısı Mirsad Purivatra oldu. Kendisi ile fotografımızı görebilirsiniz. Ardından filmin senaryo yazarı ve oyuncularından Ercan Kesal ve Görüntü Yönetmenimiz Gökhan Tiryaki standa geldiler.

Cannes'da standlarda ve markette yoğun iş toplantıları devam ediyor.Filmlere davetiye arayanlar sokakta, boynunda batch(festivalin resmi katılımcısı olduğunuzu belirten kart) olanlara davetiye sormaya devam ediyorlar. Cannes 'sadece' sinema profesyonellerine açık bir festival olduğu için, festivaldeki gösterimlere sadece belirli sayıda 'sinefil' kabul ediliyor. Bu nedenle sokakta epeyce insan yolunuza çıkıp davetiye talebinde bulunabiliyor. Dünyada, daha hiçbiryerde gösterilmemiş filmlerin ilk gösterimlerine girebilmek istiyorlar. Bu yıl festivalde bilet işi daha da değişik bir sistemde yürüyor. İnternet üzerinden varolan sisteme daha da başka kurallar getirilmiş. Yönetmenlerin, yapımcıların, aktörlerin özel ofisleri var ve buradan davetiye alabiliyorlar. Filmlerde birinci derecede görev yapanlar, görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni, yönetmen yardımcısı, prodüktör ekibinde yer aldıysanız yarışma filmlerine internetten rezervasyon yapmanız şart...Bu nedenle tüm yoğunluğun yanısıra görmek istediğim birkaç filmi seçtim. İzledikçe sizlerle buradan paylaşacağım.

Dünyanın her yanından gelen gazeteciler ve Türk gazeteci dostlarımız filmimizi merakla bekliyorlar. Pek çoğu, filmi görebilmek için uçak tarihlerini değiştirmiş durumda...

Bu arada Certain Regard bölümünde Gus Van Sant'ın filmini izleyenlerin bazıları filmi çok beğendiğini, bazıları ise güzel olduğunu ama beklentilerinin altında olduğunu söylüyorlar...

Şimdilik haberler böyle...

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Ve Cannes'dayız...

Cannes'daki Türkiye Standından merhaba...
Ekip olarak sabah 10.00 da uçakla Nice'e geldik. Ardından arabalarla Cannes'a vardık.Hazırlıklarımızı tamamlayıp, Türkiye standına yerleştik. Cannes Film Festivali açılış gecesi için sokaklar tuvaletli hanımlar ve smokinli beyler ile dolup taşmakta... Şu anda açılış gecesi başlıyor...Öğlen saatlerinde serilen 'kırmızı halı'şimdi konuklarını ağırlamaya başladı. NTV'nin canlı verdiği törene katılmadığımı bu yazıdan anlıyorsunuzdur. Ama, yarından itibaren o kadar yoğun bir programım var ki, davetiyelerimi, daha önce bu töreni görmemiş birilerine verip, Türk standında denize karşı oturmayı tercih ettiğimi söylemeliyim.
Bu arada,Türkiye Standı Ankara Sinema Derneği tarafından Sevgili Ahmet Boyacıoğlu ve Başak Emre tarafından organize edilmiş...Gerçekten, çok özenli bir stand olmuş.

Oyuncularımızdan Muhammet Uzuner ve Yılmaz Erdoğan bu sabah bizimle aynı uçakta geldiler. Görüntü Yönetmenimiz Gökhan Tiryaki, senaryo yazarlarımızdan ve aynı zamanda oyuncumuz Ercan Kesal, her projede hayati katkılarda bulunan dostumuz Mehmet Eryılmaz'da bu gün bizimle geldiler.

Benim çekirdek kadromdan da sözetmek istiyorum. Öncelikle sevgili eşim Selim Atakan, İstanbul'daki tüm işini bırakıp bana destek olmak için geldi. Sevgili öğrencilerim ve asistanlarım Sezgi Üstün ve Özlem Erol günlerdir benimle gece gündüz çalışıyorlar...Bir de uzaktaki destekçilerim var...Sevgili oğlum Ali ve kızım Elif...Onlarda önümüzdeki günlerde burada olacaklar. O zaman benim ekibim tamamlanmış olacak...

Birazdan kendi ekibimle bir toplantı yapıp, günü bitireceğim. Yarın, sizlere twitter, facebook ve blogdan yeni haberler vereceğim.

Şimdi, festivalin ilk gecesinin sokaklara yayılan ışıltısına tanıklık etmeye gidiyorum.

Sevgiyle kalın:)

10 Mayıs 2011 Salı

...Son Hazırlıklar

Sevgili Dostlar,
Cannes'e her gidiş benim için heyecanlı olur. 12 günlük bir ama azlında hızlı bir sürecin başlangıcı olduğu için... Cannes'a 3.kez yapmış olduğum filmin yarışmada olması nedeni ile gidiyorum. Nuri Bilge Ceylan ile de birlikte çalıştığımız 3.film... Bu film en yüksek bütçeli, en kalabalık ekiple çalıştığımız, çok uzun bir post prodüksiyon süreci geçirdiğimiz bir film oldu. Bana göre bu güne kadar yaptığım en büyük projeydi... Cannes'da 1750 filmin arasından çıkıp, yarışmalı bölüme seçilmiş olmak, çok önemli...Bundan sonrası, jürinin kararı...Ama filmimiz yolculuğuna başlıyor artık...Birazdan havaaalanına gidip, ekiple buluşup, oradan Cannes'a doğru yol alacağız. Heyecan başlıyor.

Buradan, sizleri çok sık bilgilendireceğim... Bu süreci, kendi yaşadıklarım çerçevesinde sizlerle paylaşacağım. Bu arada, twitter ve facebook'ta filmimizin resmi sayfaları da bu gün itibarıyla devreye girmiş olacak. Sizlere açıldığı zaman hızla duyuracağım.

Tekrar görüşmek üzere:)

9 Mayıs 2011 Pazartesi

CANNES ÖNCESİ SİNEMACI DOSTLARIMIZLA YEMEK

Merhaba Sevgili Dostlar,
Bu akşam, sevgili sinemacı dostlarımız bizim için 'Cannes Film Festivali' öncesi bir yemek organize ettiler...Bu ilk değil...İlki 2008'de olmuştu...Sektördeki dostlarımız bizim için, yani Nuri Bilge Ceylan-Ebru Ceylan, benim ve eşim Selim Atakan'ın katıldığı bir yemek organize edip, alkışlarla uğurlamışlardı...O zaman bu güzel duygular bize çok iyi gelmişti. Bu gece de, yine öyle bir geceydi. Sevgili yapımcı arkadaşımız Baran Seyhan'ın önderliğinde, Sevilay Demirci, Pelin Esmer,Derviş Zaim, Yamaç Okur, Seyfi Teoman, Yavuz Özkan, Orhan Oğuz, Nilüfer Açıkalın, Sabahattin Çetin, İsmail Güneş, Atılay Taşdiken, Şerif Gören, Mahmut Fazıl Coşkun, Tarık Tufan, Semih Kaplanoğlu ve Can Dündar'ın katıldığı bu gece de, çok güzel paylaşımlar yaşadık.
Hepsi bize çok güzel dileklerde bulundular...
Ne kadar güzeldi... Sinema sektörü adına bu anlamlı gece, müthiş bir güçbirliği...
Katılan ve güzel dileklerini gönderen herkese çok teşekkürler..

Yarın, İstanbul'da son günümüz...

Yazmaya devam edeceğim...

8 Mayıs 2011 Pazar

YOLCULUĞA HAZIRLANIRKEN...

Merhaba Sevgili Dostlar,
günler inanılmaz yoğun geçiyor... Bu süreçte, yapımlab dersleri bu haftaya kadar ara vermeksizin devam etti... Öğrenciler bana inanılmaz bir güç verdiler...Cannes dönüşü öğrencilere yeniden kavuşmayı ve yeni açılacak sınıflara kaydolmuş ve kaydolacak öğrencileri tanımayı çok istiyorum. Bu işin bambaşka bir motivasyon olduğunu belirtmem gerek...Bu arada Haziran ayından itibaren, artık Yapımlab'da geliştirilmiş projeleri hayata geçirmek üzere çalışmalar yapacağız. Bu projelere yapımcılığı, projelerin sahipleri yapacaklar ben ise sadece onlara gönüllü 'mentor'luk yapacağım. Zira, onların pek çoğu yapımcılık konusunda geliştiler, bilgi sahibi oldular. Şimdi sıra bu bilgileri kullanmakta...Bu konu bana nasıl heyecan veriyor anlatamam...

Yolculuk öncesi ve sonrası gelişmeleri sizlerle buradan paylaşacağım...Yani burası bir süre sizlerle paylaştığım bir günceye dönüşecek...

Görüşmek üzere...

5 Mayıs 2011 Perşembe

TWİTTER VE FACEBOOK'TAKİ SAHTE NURİ BİLGE CEYLAN PROFİLİ

Herkese merhaba,
bugün twitter'da duyurduk ama bir kez daha buradan yazmak istedim. Sosyal Medya'da dolaşan sahte profiller, maalesef yanlış ve eksik bilgiler verebiliyorlar. Bu bağlamda uzun zamandır twitter'daki @bilgeceylan profilinin sahte bir profil olduğunu bir kez daha bildiriyorum. Bu güne kadar yazdıkları suya sabuna dokunur birşey olmasa ve pek çoğu da kamuyoyunda oluşan gelişmeleri tekrar etmek olsa da, insanların sahte bir kimliğe inanmaları hoş birşey değil...

Örneğin, bugün ben twitter'da bu profilin sahte olduğunu açıkladıktan sonra, bu kişi @bilgeceylan beni izlemeye aldı ve benim verdiğim bilgileri profilinde paylaşmaya başladı...

Aynı şekilde Facebook'taki Nuri Bilge Ceylan profili ve buna ek olarak açılmış olan 'Bir Zamanlar Anadolu'da' profillerinin hepsi sahte... Özellikle film için açılan sayfalar pekçok eksik bilgi içeriyor.

Bu nedenle, önümüzdeki günlerde film ile ilgili açılacak Twitter ve Facebook hesapları açılacaktır.

Bilgilerinize...

4 Mayıs 2011 Çarşamba

HARİKA UYGUR İLE OYUNCU SEÇİMİ SIRLARI YENİ TARİHLER!!!!

'Harika Uygur ile Oyuncu Seçimi Sırları' yeni atölye tarihleri belli oldu...
17-18-19-23-24 mayıs 2011
Katılmak isteyenler, katılım şartları ile ilgili 0 212 252 4556'dan Ayşegül Yeşim ile bağlantıya geçerek bilgi alabilirler...
Uluslararası standartlarda projeler için 'oyuncu seçimi'ile ilgili tüm bilinmesi gerekenler...

Devamını bu atöyeye katılanlar anlatıyor:

ÖZLEM ÜNALDI'nın GÖRÜŞLERİ


Bir oyuncu olarak uzun, dallı budaklı, güzel bir yolun başlarındayım. Kendi yolumu bulabilmem için ihtiyacım olan cevapları verdiğiniz için teşekkür ederim Harika Hanım, çok teşekkür ederim.
Çok sevdiğim, kalbimle ve aklımla sahip çıkmaya çok özendiğim mesleğime bakış açımı daha profesyonel bir noktaya getirmemi sağlayacak kilit cümleler söylediniz. Bu çalışmaya katılmak kendim için ve işim için yaptığım en doğru şeylerden biri oldu.
Hayattaki her halimi güzelleştirmeye çabaladığım şu dönemde bana mesleğimle ilgili açarlar verirken, bir oyuncunun nasıl yaşaması gerektiğiyle ilgili de fikir verdiniz.
Sinemayla uyuyup, "sinema" diye uyandığım bir dönemdeyim. Bu çalışma motivasyonumu ve anlarımı kuvvetlendirdi. Hedeflediğim yerlere varabilmem için yanıma neler almam gerektiğini öyle samimi ve evrensel bir şekilde formülize ettiniz ki cesaretim arttı:) Kendime çok inandım,çok:)
Biz hislerimizle beslediğimiz bir mesleğin küçük çocuklarıyız; kendimizi doğru işlerle ifade edebilmemiz için doğru adımlar atmamız hayati önem taşıyor; bu yüzden rehberliğinize gerçekten ihtiyacım vardı.
Konuştuklarımızı düşünüyorum; şimdi yapılacak daha çok işim var. Her birini yaparken hedeflerime daha çok yaklaşacağım.Çok heyecanlıyım :)
Zarafetle başladı ve güzel-berrak bir nefesle bitti...
Ben bu atöyle çalışmasının zincirleme bir etkileşimle sektördeki audition kalitesini arttıracağını düşünüyorum.
YapımLab ve Zeynep Hanım'a da bu workshop için teşekkür etmek isterim...

Çok içten sevgiler...

-------------------------------------------------------------------------------------

MERAL ÇELİK'İN GÖRÜŞLERİ:


Öncelikle şunu belirtmek isterim ,büyük bir sevinç ve heyecanla başladığım wokshop'tan harika duygularla ve hiç bitmesini istemeyerek
ayrıldım.Keşke Harika hn. bu eğitimi birkaç yıl önce verseydi ve biz çok daha fazla yol katetseydik diye düşündüm. Oyunculuğu meslek olarak benimseyen ve özellikle yolun başında olan arkadaşlarım için 'altın 'değerinde bilgiler içerdiğini bildirmek isterim.Bu eğitimi alan ve özümseyen her oyuncu arkadaşımın da 'Bu rol senin ' kelimesini duyacağından eminim .Oyuncu olmak sınırını zorlayan tüm meslektaşlarıma mutlaka tavsiye ediyorum...

Sevgi ve saygılarımla

İyi Çalışmalar...

-------------------------------------------------------------------------------------

SEVİNÇ ÜÇOK'UN GÖRÜŞLERİ:


Yürütmüş olduğunuz oyuncu seçimi atölyesinde oyuncu olarak yolculuğum için benimseyebileceğim çerçeveyi edindim. Kendi birikimimden somut ve pratik anlamda daha iyi nasıl faydalanabileceğim hakkında aydınlatıcı bir süreç oldu. Nefes çalışarak gerçek duyguya ulaşmak ve kalbimizi açmaya daha çok izin vermek kesinlikle işe yarıyor. İnsan unutuyor o yüzden oyunculuk hayatım boyunca bu farkındalığı korumak istiyorum, bu sektördeki bilinçli kişilerin ( cast direktörleri, oyuncular gibi) düzenledikleri workshoplar bildiklerimizi tazelemeye ve daha iyi öğrenmeye yarıyor. Sizinle çalışmamızda da bunu hissettim ; özellikle ‘dış ses’ farkındalığı ve duygu sürekliliğindeki eksiklerimi hatırlayıp üzerinde çalıştım. Seçtiğiniz metinleri de severek ele aldım. Keşke elimde böyle kolaylıkla sevebileceğim elli tane daha parça olsa.. Bence rollerin ulaşılabilir oldukları hissini ve mantığını vermeniz oyuncunun da kendini daha güvende hissetmesini ve motivasyonunun yükselmesini sağlıyor. Çok iyi bir gözünüz var bence yönetmenlik de yapmalısınız.

1 Mayıs 2011 Pazar

STRATEJİ ÜZERİNE...

Merhaba Sevgili Yapımlab Takipçileri,
Derslerimizde çok fazla üzerinde durduğumuz strateji konusu hakkında temel bazı bilgileri buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.Herkese iyi çalışmalar...



STRATEJİ

Literatürde, stratejinin, kelime kökeni bakımından iki kaynağa dayandığı görülmektedir.Bunlar; Latince yol, çizgi ve yatak anlamına gelen ‘stratum’ ve Yunanlı general Strategos’un savaş sanatını ve bilgisini tanımlamak için, ‘stragetos’ kavramlarıdır.

Strateji kavramı yıllarca, askeri bir kavram olarak kullanılmıştır. Websters New, International Dictionary strateji kavramını, bir savaşta sonuca gitmek için, tarafların askeri güçlerini şartlara uygun olarak konumlandırma bilimi ve sanatı olarak tanımlamıştır.

Dilimize ‘strateji’ olarak fransızcadan geçen kavramın Türkçe karşılığı ise, savaş yönetim sanatıdır. Türkçe’de strateji; sürme, gönderme, götürme ve gütme anlamlarında da kullanılmaktadır.
(s75 Bütünleşik pazarlama eğitimi-İzzet bozkurt)

Rekabete dayanan ekonumik bir ortamda strateji her şeyden once, yeniliği, ilerlemeyi, ve işletmenin devamlı olarak çevreye uyumunu veya çevre ile karşılıklı etkileşim içinde olmasını sağlayarak meydana gelen değişiklikleri kontrol altına alan yönetsel bir araçtır.
(s76 Bütünleşik pazarlama eğitimi-İzzet bozkurt)

AMAÇ-HEDEF VE STRATEJİ

Amaç, bir işletmenin ulaşmak istediği hedeflerin, ölçülebilir tanımlamalarıdır. Dolayısıyla, amaçlar, işletme içinde stratejik kararlardan daha once gelir ve işletme kaynaklarını, bu amaçlar doğrultusunda planlamak da stratejik kararların konusuna girmektedir.
Stratejik kararlar, sonuç olarak amaçların gerçekleştirilebilmesi için, araç olan kararlardır.

Hedefler, işletmenin, uzun dönemler sonunda ulaşmak istediği noktaları tanımlar.

Amaçlar ile ilgili kararlar, daha kısa dönemleri kapsar. Amaçlar, hedeflerin gerçekleştirilecek olan önceliklerini ifade eder ve daha somuttur.

Amaçlar, hedeflerin belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilecek,
ölçümllenebilir tanımlarını ifade eder.



STRATEJİ ve MİSYON

Örgütlerin kendilerini ne tür bir işletme olarak gördükleri ya da varlık nedenlerini tanımlamaya misyon denir. Misyon, işletletmenin hangi mal ve hizmet sektörünü seçtiği, ya da hangi iş kolunda olduğu, temel ürün ve hizmet tercihinin neler olduğu, tüketici ve pazar ihtiyaçları, teknoloji gereksiminin veya tüm bu konuların birlikte ifade edilmesidir.

Misyon , stratejik kavramlardan önce tanımlanmalıdır. Misyon, stratejinin temeli sayılmaktadır. Stratejinin daha somut hale gelmesine katkıda bulunarak, uygulamayı kolaylaştırmaktır.

Misyon ile amaç arasındaki en belirgin fark ise, misyonunun amaçları gerçekleştirecek alt birimlere, amaçlar ile ilgili görev, sorumluluk ve motivasyonu tanımlaması yani daha somut ve uygulamaya yönelik olmasıdır.


STRATEJİ VE POLİTİKA

Strateji ile çok karıştırılan bir kavramdır. Anlam olarak da biribirlerine çok benzeyen bu iki kavramdan politika, belirlenen amaçlara ulaşmak için izlenen yol, ya da genel plan olarak da tanımlanmaktadır. Politika, bir iş yaparken islenen ilke ve kurallar toplamıdır. Politikalar, yeter ölçüde tanımlanmış ve gerekli bilgiler ile donatılmış, belirlilik ortamında alınan kararlardan oluşmaktadır.

Politikalar, bir kez belirlendikten sonra, sık sık değiştirilemez. Örneğin, fazla mesai ve hastalık durumlarında personele uygulanan ücret politikaları, sık sık değiştirilmemelidir. Oysa, stratejik kararlar, işletmenin dış çevresinde meydana gelebilecek değişikliklere göre, hızlı bir şekilde değişebilmekedir.

STRATEJİ VE TAKTİK

Stratejik kararların ayrıntılı tekniklerini taktikler oluşturur. Stratejik kararlardan daha detaylı ve somutturlar. Taktik, daha özel, kısa fikiirlerden ve uygulama sanatından meydana gelmektedir. Taktikler, amaçlar diziminden uygulamaya aktarılan tanımlamaları içermektedir.






STRATEJİ VE PLAN


Planlar daha çok, amaçların gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak, işletme kaynaklarının, işletmenin iç ve dış çevresine göre uyumunu ve optimizasyonunu sağlamak için, hazırlanmaktadır.

Uzun süreli plan periyotları da strateji ile plan anlam birliğine ulaşmakta, stratejik kararların yazıya aktarılarak kesinlik kazanması sonucunda da ‘stratejik planlama’ kavramı kullanılmaktadır. Kısaca, strateji yazılmayan soyut öngörülerken, plan hesap edilmiş, rakamlandırılmış ve daha açıkçası yazılmış öngörülerdir.
(s80 Bütünleşik pazarlama eğitimi-İzzet bozkurt)