HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

31 Ocak 2014 Cuma

TEMEL YAPIMCILIK ATÖLYESİ İÇİN, BİRKAÇ ÖZEL GÜN...



ZEYNEP ÖZBATUR ATAKAN İLE 
TEMEL YAPIMCILIK ATÖLYESİ 15 ŞUBAT'TA BAŞLIYOR... 

BU ÇALIŞMAYA KATILANLARA KARİYER DANIŞMANLIĞI ÜCRETSİZ YAPILACAKTIR.


TOPLAM 24 HAFTA HAFTADA 2 SAAT
CUMARTESİ GÜNLERİ : 13.30-15.30



Genel Bilgiler:
  • Sinema sektörü ve film yapımı üzerine genel bilgiler, görev tanımı ve işlevleri
  • Örnekler üzerinden yapımcılık tanımları, film yapımı modelleri
  • Uluslararası alanda yapımcılığın anlamı ve görevleri


Yapımcılık ve Film Yapımı ile ilgili kavramlarını sorgulama:

Sinema filmi çekmek istiyorsunuz ve ‘yapımcı arıyorsunuz’
  1. Yapımcıdan ne isteyeceğinizi biliyor musunuz?
  2. Sadece para yatıracak bir yatırımcı mı arıyorsunuz?
  3. Yoksa kendinizi güvende hissedeceğiniz bir ortak mı?                                               (Bu çalışma ile, her projede yapımcıdan ne isteyip, ne bekleyeceğiniz konusunda fikir geliştirmeye başlayacaksınız…)
Yapımcı’nın düşünce ve davranış sistemi nasıl oluşur?
Bir yapımcının sahip olması gereken
  • objektif bakış,
  • mesleki ilkeler ve
  • mesleki kültürü
Filmin yapım şartlarının oluşabilmesi için projelendirme:
Bir filmin yapım şartlarının oluşturulması, fizibilite çıkarılması gerekir. Bunun için projenin analiz edilmesi gerekir. Bu analitik çalışma, projenin yeniden projelendirilmesidir.

Yapımcının, projeyi geliştirme konusunda yöntemler oluşturma,
(projeyi projelendirmek)

Projenin yapım stratejisini belirleme konusunun irdelenmesi. Bütçe, finans planı oluşturma ve uygulama.


Yapımcı’yı destekleyen / engelleyen koşulları tanıma
  • Yapımcı bir projenin finansmanını sağlarken, o finansmanı sağlamanın koşullarını tanıyor mu?
  • Projeye para sağladığını düşünürken hangi haklarından vazgeçmesi gerekebilir
Bir projenin hukuksal olarak ilerlemesi:

Sinema projesi gerçekleştirirken, mutlaka hukuksal verilerle yapımın temelleri oluşmalıdır. Bu noktada, hukuksal bilginin önemi büyüktür. Bu çalışma sırasında, sözleşme çeşitleri ile ilgili örnekler üzerinden, uygulamalı bir çalışma yapılır.


Yapımcı’nın projeyi uygulamaya koyması
(yapımcı masa başında)
Sağlanan stratejinin yürütülmesi için gereken şartların oluşturulması, sözleşmelerin yapılması, finans planının %60'ın sağlanması.

Yapımcının kurumlar ve 3.şahıslarla çalışma koşullarının özelliklerinin belirlenmesi
Yapımcının sahaya çıkmadan önce bilmesi gerekenlerin irdelendiği çalışma
Saha şartlarını tanıma: prodüksiyon-post prodüksiyon-dağıtım/pazarlama


Ekip Kurma ve Geliştirme

Ekip kurarken dikkat edilmesi gereken konular

Bütçe nedir? Bütçe yapmanın temel ilkeleri
Bütçe hazırlamanın mantığının ve koşullarının öğretilerek, taslak bütçe formu hazırlama çalışması.

Finans Planı oluşturma
Finans planının, daha önce düşünülen hedef ve stratejilerle hazırlanma çalışması.

Bütçe ve Finans planı uygulama çalışması
Pilot katılımcının kendi projesinde uyguladığı bir çalışmanın yapılması


Bir filmin bittikten sonraki Tanıtım-Dağıtım ve Pazarlama Çalışması

Bu konuda, filmin dağıtım stratejisi,tanıtım çalışmaları ve pazarlama yöntemleri hakkında bilgiler verilir.

Proje Dosyası nasıl hazırlanır?
Proje dosyası hazırlarken göz önünde bulundurulması gereken konular,gözden geçmesi gereken detayların örnekler ile irdelenmesi…

Uluslararası Projelerde için dosya hazırlama çalışması
Uluslararası proje başvurularında dosya hazırlarken dikkat edilmesi gereken detaylar.

Proje Sunumu
Bir projenin sponsorluk, tanıtım veya başka bir amaçla 3. şahıslara sözlü ya da yazılı olarak sunumunun hazırlanması

Festivaller-Fonlar Konusunda Genel bilgiler



KİMLER KATILABİLİR:

-Sinema sektörünü tanımak, anlamak ve sistemi kavrayarak öğrenmek isteyen herkes


-Projesini hayata geçirmek isteyenler,


-Yapımcı’dan neyi nasıl isteyeceğini öğrenmek isteyenler ( yönetmen, senaryo yazarı, oyuncu, görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni, set elemanı vb...)


-Sinema eğitimi almış ya da almakta olan, sinema sektöründe çalışan veya bu konuya ilgi duyarak sektörde çalışmak isteyenler.

-Sinema sektöründe yapım alanında çalışıp, kendini bu konularda geliştirmek isteyenler.



-Yapımcı olmak isteyenler

27 Ocak 2014 Pazartesi

SİNEMA SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE!!!! Kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı kavramlar


Merhaba Sevgili Dostlar,

Bir süredir, hem derslerimde hem de çevremde bazı kavramların anlamlarının tam anlaşılamadan kullanıldığını fark ediyorum. Derslerime katılanlarla, çalışmalarımızda buna dikkat çekiyorum ama bugün bunlardan bazılarını burada paylaşmak istiyorum.

Umarım faydalı olur...




Ticari Film-Gişe Filmi : 

Her film ticaridir. Yapımcılığın en önemli özelliklerinden birisi 'doğru ve gerçekçi' hedefler koyabilmektir'. Bir filmin ticari beklentisi sadece 'gişe' kavramı ile ölçülmez.

Festival filmi:

Festival filmi diye bir kavram yoktur. Çünkü festival bir 'hedef' olarak konulamaz. Ancak bir 'amaç' olarak düşünülebilir. Çünkü 'hedef' somut verileri içeren ölçme-değerlendirme yapılması gereken bir durumdur. Bu amaç ile film yapıyorsanız, 'filmin ekonomisi'ni gözden geçirerek, yapacağınız yatırım ile amacınızın uyumuna bakmalısınız. Ama 'hedefleri' net olan bir filmin öncelikli 'amaç' ları arasında bir festivale katılmak olabilir.


Bütçemiz yoktu, yapamadık!!!!:

Bir filmin bütçesi ve maliyeti masa başında hesaplanması gereken bir durumdur. Maliyeti yükselten faktörler ile gelirinizin arasındaki dengenin doğru kurulması gerekir.Bunun  için senaryo yazım aşamasında, yapımcı ile çalışmak ve maliyet arttırıcı faktörleri bulmak ve projenin bu parayı bulup bulamayacağının araştırılması gerekir.


Projem var, okur musunuz?

Öncelikle 'proje'nin sadece 'senaryo' olarak bir algı karmaşası olduğu konusu ile başlamak isterim. Senaryo, başlı başına bir film için yazılmış konulu bir metin ve eserdir. Bunun bir proje olabilmesi için, başka bileşenlere ihtiyaç vardır. Bir 'senaryo', yönetmen ya da yapımcı ile bir 'proje' haline gelir. Senaryo tek başına proje olarak algılanmamalıdır. Ama, bir senaryodan 'proje' oluşturulabilir. Bir projenin değerlendirilmesi, tek okuma ile karar verilecek bir durum değildir.


Para yatıracak yapımcı arıyorum!:

Para yatıracak kişi öncelikle 'yatırımcı' dır. Bu aynı zamanda 'yapımcı' da olabilir. Yapımcıdan sadece 'para' beklemek yanlış bir beklentidir. Yapımcı, projenin iskeletini oluşturan, temellerinin sağlam olmasını sağlayan, fizibilite yapabilen, iletişim kanalları güçlü ve stratejik düşünebilen iş ortağınızdır. Para yatıran kişi, bir an önce yatırımını geri almak ister, 'yapımcı' bu yatırımın garantörüdür. Bir yatırımcı, 'yapımcı' ile ortak çalışmalıdır. 'Yapımcı' ise proje ile ilgili 'yatırımcı'yı söz konusu proje konusunda yatırım yapmaya ikna eden ve bunun fizibilitesini yapan kişi olmalıdır.


Sevgili Dostlar,
bugün birkaç kavramı irdelemek istedim. Bu anlamda atölyelerimize katılanlarla önümüzdeki günlerde bir 'kavram listesi' çalışması yapacağız. Bu noktada, yurt dışında oluşan kavramların Türkçe'ye çevirilerinden de kaynaklanan pek çok algılama sorunu çıkıyor. Bu konuda yazmaya ve paylaşmaya devam edeceğim...

SİNEMA SEKTÖRÜNE GİRMEK İSTEYENLER İÇİN BAZI GÖZLEM VE ÖNERİLER

Yapımcılık eğitimlerimiz, aslında 'sektöre hazırlık ve uygulama' gibi bir misyonu üstlenmiş durumda. Bu nedenle bu eğitimlere katılanlar, zorlu bir süreçten geçiyorlar, oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorlar ve üretiyorlar. YAPIMLAB, ilkeleri gereği katılımcılarını reklam malzemesi olarak kullanmayı tercih etmediğinden, bu anlamda katılımcılarımızın başarıları ile övünüyoruz. Pek çok katılımcımız uzun ve kısa metraj çalışmaları ile yurt içi ve yurt dışı festivallerinde yer alıyorlar. Zaten bu üretimler, eğitimin yadsınamaz sonuçlarını da ortaya koyuyor. 

Ben sinema sektöründe hangi alanda üretim yaparsanız yapın, eğitimin hiç bitmeyeceğine inananlardanım. Sadece sinema alanında değil, sosyal bilimler ve kişisel gelişiminize de önem verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Sinema sektörünün dışarıdan ışıldayan yüzüne odaklanmak yerine, içinizdeki fark yaratacak yönleri geliştirmeye odaklanmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Sinema sektörünü öğrenmek, puzzle yapmak gibidir. Pek çok bilginin bir araya gelmesi ile sağlıklı üretimlere ulaşılabilir.

Film yapmak, yönetmek, yazmak, uzaktan görüldüğü kadar kolay ve hızlı gerçekleşebilecek bir şey değildir.

Bir kişi 'film yönetmek istiyorum' diyor ama hiç fotoğraf bile çekmemişse, 'film yapımcısı olmak istiyorum' deyip, hiç otobüse, dolmuşa binmemişse, 'senaryo yazmak istiyorum'deyip, düz kurduğu cümlelerde hata yapıyorsa, 'sinema sektörü' diye tanımlanan alanda nasıl bir yer bulacağını gerçekten bilemiyorum.

Ben sinema-tv eğitimi almaya karar verdiğimde üniversite sınavından farklı 4 ayrı yetenek sınavından geçmiştim ve bölüme girmeye hak kazanmıştım. Şimdi merkezi sistemde belirli puanları kazanan herkes bu bölümlere giriyor ve endüstriden kopuk olarak hayatına devam ediyor. Sadece bazı hayaller var kafasında bu sektöre dair... Devamında şansın kendisine yardım etmesini ya da hızla bir senaryo yazıp bunun keşfedilmesini bekleyen yüzlerce kişiden birisi olunuyor.

Aslında Türkiye'deki durumda gençlerin 17-18 yaşında net bir yol çizebilmeleri çok ta mümkün değil... İlköğretim ve lise yaşamları sadece sınavlara hazırlanmakla geçiyor... Aileler de bunlara para yetiştirmek için yoğun bir çaba halindeler. Oysa, benim inancım bir 'iş'te yeteneğiniz varsa mutlaka yolunuzu bulursunuz... Kendinizi gösterebilmeniz için fırsat yaratabilirsiniz. Özetle, 'yönetmen' olmak isteyen için pahalı havalı kameralara ihtiyaç yok, telefonu ile bile bir çalışma yapabilir ve eğer o çalışma gerçekten 'iyi' ise yolunu bulacaktır. Ya da idealist bir yaklaşımla setlerde çalışarak bu işlere girebilir. İmla hatalarıyla olmayan bir senaryo yazabilir... Bunları yapmanın yanı sıra 'cesaretle ortaya koyabilmelidir'... Mesela, sinemacı olmak isteyen gençlere film izleme durumlarını soruyorum, hiç film izlemediklerini öğreniyorum.... Şaşırıp kalıyorum... Sinema öğrenmenin birinci yolu, sinema filmi izlemektir... Ya da derslerimdeki uygulamaları, bir 'iş' olarak algılayanlarla, üniversitedeki hocasına bir 'ödev' yetiştiriyor gibi algılayanlar arasındaki fark hemen ortaya çıkıyor. Okulda alınan geçerli not, endüstride işe yaramıyor... Okul ve endüstri arasındaki fark çığ gibi büyüyor..


Benim soruları sorduğumda karşımda 'ekonomik' sorunları sunanların ellerinde havalı bir cep telefonu, en son model bilgisayarları, havalı bir sigara paketini görünce üzülüyorum. Aslında 'ekonomik' sıkıntının bu olmadığını düşünüyorum. Zira, gerçekten 'ekonomik' sıkıntı yaşayan gençleri iyi tanıyan biri olarak 'bahane'lerini sadece dinliyorum.

Bunun için geleceğin sinema profesyonellerine birkaç tane önerim var:

-Kendinize ve yeteneklerinize 'gerçekçi' davranın..
-Yetenekleriniz ve istekleriniz arasındaki 'yol haritası'nı oluşturun.
-Başta edebiyat olmak üzere, tüm sanat dallarından, sosyal bilimlerden faydalanın..
-Kendinizin 'en iyi' olduğu alanı keşfedin, üretime oradan başlayın ve bunu küçük adımlarla profesyonel hale getirin, ekonominizi yaratın.
-'Bahane' yaratmayın, hedefinize ulaşırken her türlü zorluk önünüze çıkacaktır, bunlar size engel olmasın.
-Bilgi'yi ve deneyimi önemseyin...
-Sinema endüstrisi ile ilgili romantik düşüncelerinizden hızla kurtulun. Bu alan, dünyanın en zevkli ama bir o kadar zorlu alanlarından biridir.

Özetle Sevgili Dostlar,

Sinemada profesyonel olmak istiyorsanız,bunlara dikkat etmenizi şiddetle öneririm. Özellikle son yıllarda açılan bu alandaki okulların çokluğunu düşünürsek, bireysel 'fark yaratmak' çok önemli... Bu alanda çocuğu eğitim alan ailelerin de, çocuklarının gelişimi ve profesyonelleşmesi ile ilgili 'hızlı' geri dönüşler alma beklentilerini yavaşlatmaları gerekiyor. Bu anlamda  bu tablodan kimse moral bozukluğu yaşamasın... 

Zira, çalışan, üreten, gerçekten isteyen gençler yol alıyorlar... Ben de onların en büyük destekçisiyim... Ama 'somut'luk kavramını önemsiyorum. Sizlerin de önemsemenizi, 'bahane'ler ardında günlerinizi geçirmemenizi öneririm...

20 Ocak 2014 Pazartesi

EBRU CEYLAN İLE SENARYO YAZARLIĞI ATÖLYESİ

Merhaba Sevgili Dostlar,

YAPIMLAB'da yeni bir senaryo atölyesi daha başlıyor. 
Ebru Ceylan, senaryo konusunda fark yaratan bilgi ve deneyimlerini paylaşmak için YAPIMLAB'da...


EBRU CEYLAN İLE SENARYO YAZARLIĞI ATÖLYESİ :

YAPIMLAB'da, Şubat ayında 'Ebru Ceylan ile Senaryo Atölyesi' başlıyor.
8 hafta sürecek atölye çalışması'nda Ebru Ceylan'ın bakış açısından, senaryoyu oluşturan tüm yapısal unsurlar, dramaturji, çekim senaryosu, senaryo türleri gibi konuların yanı sıra sinema tarihine kısa bir bakış, sanat olarak sinema, sinema sanatının diğer sanatlarla ilişkisi gibi konuları da içeriyor.


Atölye günü               : Salı günleri saat 19.00-21.00 arası
Süresi                          : 8 Hafta
Başlangıç tarihi         : 18 Şubat 2014

Bilgi ve kayıt için, 0 212 252 4556 'dan Ayşegül Yeşim'i arayabilirsiniz.



EBRU  CEYLAN  



1976 yılında Ankara’da doğdu.

1992 yılında Afsad’da fotoğraf çalışmalarına başladı. Kişisel sergilerin yanı sıra çeşitli karma sergilere katıldı ve ödüller aldı.

2001 yılında Marmara Üniversitesi G.S.F Sinema Tv bölümünden mezun oldu.

1998 yılında ilk kısa metrajlı filmi KIYIDA’yı çekti. Bu filmle Cannes Film Festivali yarışmalı ana bölüme seçildi. Ve aynı filmle çeşitli ulusal ve uluslararası festivallere katılıp çeşitli ödüller aldı.

2001-2004 yıllarında Mimar Sinan Üniversitesi G.S.F Sinema- Tv bölümünde lisans üstü eğitimi gördü.

Nuri Bilge Ceylan’ın çeşitli filmlerinde senarist, sanat yönetmeni ve oyuncu olarak görev aldı.

Halen film ve fotoğraf çalışmalarını sürdürmekte.

13 Ocak 2014 Pazartesi

Ekip çalışmasında oluşturulacak ortak özellikler :

Ekip çalışmasındaki önemli özellikleri ele almak gerekirse şöyle sıralayabiliriz:

1-Ortak vizyon oluşturabilme:

Bir ekipte çalışanların ortak vizyona sahip olmaları çok önemlidir. Bunun için 'vizyon' kelimesinden neyi kastediyoruz, bunu incelemeliyiz.

Vizyon nedir?
Uzun bir gelecekte ulaşmak isteğimiz duruma 'vizyon' denir. Dolayısıyla bir film ekibinde çalışanların, yaptıkları işler birbirinden farklı bile olsa, vizyonları birbirine yakın olmalıdır. Vizyon, kendiliğinden gerçekleşmeyecek ancak gerekli çabalar harcanırsa başarılabilecek bir idealdir. Bu ideallerin birbirine yakın olması çok önemlidir.Vizyon, içinde bulunduğumuz şartlarla uzun vadeli amaçlarımızın bileşiminden oluşur.Vizyonun altında stratejilerin, amaçların, motivasyonların, duyguların ve değerlerin yönlendirileceği eğilimler belirlemek gerekir.
Vizyon ne değildir?
-Gelecek ile ilgili tahminler yapmak değildir
-Hiçbir şey yapmadan, hayatın sizi yönlendirmesine izin vererek ulaşacağınız durumu tanımlamak değildir.
-Yalnızca düşlerle varolan duygu ve görüntüleri, davranışların çıkış noktası yapmak değildir.
-Bir macera arayışı, bir koyup üç kazanılacak bir oyun değildir.

Vizyon gelecekle ilgili bir şeydir. Yaşanılan günden geleceğe oluşturulacak olan köprünün, iş yerinin çalışanlarının, toplumun geleceğine yönelik beklentilerin ifadesidir.

Bu nedenle bir ekipte çalışanların birbirine yakın bir vizyona sahip olmaları çok önemlidir.

'BEN BU İŞİ YAPMAYI İSTYORUM' ifadesi ya da 'BU İŞİ YAPMAYI NE KADAR İSTİYORSUN?' sorusu, ortak vizyonu belirlemek konusunda yeterli değildir. Ya da, 'ünlü olmak', 'kırmızı halıda yürümek', 'oscar almak' gibi yüksek beklentiler de vizyonu tanımlamaz. Zira vizyon, seçtiği mesleğe nasıl bir değer katacağı ve bunu kendisi için nasıl somut bir değere dönüştüreceği ile ilgilidir. Kendi alanında 'değer katma'nın değerine katan bir ekibin ortak vizyonu vardır.

2- Ortak Amaç Oluşturabilme:
Amaç, ulaşmak istenen sonucu belirtir.
Amaç kavramı, sinema endüstrisinde çok önemli bir kavramdır. Bir film projesinin gelecekte ulaşmayı hedeflediği durumu ifade eder. Amaçlar strateji oluşumuna da temel teşkil ederler. Strateji ve misyon amaçların gerçekleştirilmesinde bir araç konumundadır. Amaçlar, ekiplerin erişmeye çalıştığı uzun dönemli genel sonuçlar olarak tanımlanabilir. Amaçlar, soyut kavramlardır. Bu nedenle, bir hedef doğrultusunda oluşmalıdırlar.

Bir film ekibi, projenin amaçlarını çok iyi kavramalı ve o şekilde davranmalıdır. Ortak amaçları, projenin amaçlarına uygun kalitede hizmet üretmek olmalıdır.


3-Motivasyon
Ekip üyeleri, liderden başlayarak birbirlerini motive edebilmelidirler. Biribirlerini anlamaya çalışarak, empati duyarak, iş bölümü yaparak, birbirlerini takdir ederek olabilir. Sorun oluştuğunda, çözüme destek olacak öneriler geliştirebilmelidirler.
Çalışan her bireyin iç motivasyonu çok önemlidir. Zira, bu konuda dış faktör olarak ekibi yöneten kişilerin de, motivasyonu yüksek tutabilmesi çok önemlidir.

Bu 3 önemli unsur, bir ekibin sağlıklı işler üretebilmesi için en gerekli unsurlardır.


9 Ocak 2014 Perşembe

ŞANS FAKTÖRÜ SİNEMA SEKTÖRÜNDE KARİYERİ NASIL ETKİLER?

Son dönemlerde çok karşılaştığım bir soru var :

Blog yazılarınızda hep bilgi ve azimli olmaktan söz ediyorsunuz ama size göre şans faktörü hiç yok mu bu işlerde?

Hatta, bir önce yazmış olduğum yazıya böyle bir yorum geldi ve ben de cevapladım.

Sinema sektörüne adım atmak isteyenlerde bu inancın çok yüksek olduğunu, hatta kendi güçlü özelliklerinin yeterli olamayacağı konusunda, 'torpil', 'hatırlı kişi' ya da 'şans' faktörünün ise çok önemli olduğunu vurgularlar. Bu bahsettiğimiz yolların hiçbirini kullanmadan meslekte 27 yılını devirmiş biri olarak, üstüne basa basa bunun yeterli olamayacağını söyleyebilirim.

Başarılı olan işlerin, başarı nedenini sadece 'şans' olarak yorumlamak gerçekten o işlere yapılmış bir haksızlık. Kendi beğenilerimize uymadığı için dışlamak çok haksızca bir durum bence...

Şans kişinin kendi ile ilişkili bir durumdur. Kendinizi geliştirdikçe ve bilinçlendikçe bazı şeylere daha yaklaştığınızı görürsünüz. Bunu atölyelerime katılanlarla çok fazla yaşarız. Benim yaptığım çalışmalarda, bilgi ve uygulama kapıları sonuna kadar açılır ve kişi orada neyi yapıp, neyi yapamayacağını görür. Bu anlamda sinema sektöründe çalışmak istiyorsa, beklentisini ve hedeflerini yetenekleri doğrultusunda koyup, geliştirmeyi ve ilerlemeyi bilir.

Uzaktan yapılması çok kolay gözüken bir konunun, aslında o kadar da kolay olmadığını, altında ciddi bir emeğin olduğunu görmezden gelmek, kişinin vizyonu ve şans konusunu algılamasıyla ilgilidir.

Şans faktörü vardır ama şans ile ilgili fırsatları yaratabilmek sizin elinizdedir. Bunu yapabilmek için ise vizyonel bir bakış açısının yanı sıra bilgiye, deneyimlere ve deneyimlerin sonuçlarına göre yol haritası çıkarmaya ihtiyaç vardır.

Zira her deneyim, olumlu bir bilgi yaratmanıza ve bunu kullanmanıza neden olacaktır. Bunu görebilmek bir şanstır.

Birilerinin başarısına 'şans' deyip görmezden gelmek ya da eleştirmek yerine, neden şanslı gördüğünüzü aramalısınız.

'Birisi parası olduğu için film yapabildi' diye şanslı sayılmaz. Film iyi sonuçlar aldıysa, şansını doğru kullanmış olur. Film kötüyse şansını kullanamamış olur.
Zaten, dünyada pek çok örneği olduğu üzere ' yaratıcılık' ortaya koymak için çok paraya ihtiyaç yoktur.

Ben, şans faktörünün, kişinin bu faktörü yaratmasıyla ve bunu doğru kullanmasıyla olduğuna inananlardanım...



Bu arada, bu konuda Prof.Dr Acar Baltaş'ın yazdığı bir makaleyi okumanızı öneriyorum:



Şanslı yanlarınızı keşfettiğiniz ve bunu hayata geçirdiğiniz günler dilerim.

6 Ocak 2014 Pazartesi

SENARYOMUN FİLM OLMASINI ÇOK İSTİYORUM DİYENLER İÇİN....

Merhaba Sevgili Dostlar,

Senaryosu olup, film olabilmesini ya da değerlenmesini isteyen pek çok kişi var. Ancak, bu konuda bazı bilgi ve gelişimlerin tam olması çok çok önemli. Zira, senaryo yazmak, uzaktan görüldüğü gibi kolay bir şey değil. Hatta bir filmin gerçekleşebilmesi için  en önemli ögelerden biri diyebilirim. Genellikle elime gelen senaryoların pek çoğunda, dramaturji, karakter açılımlarında sorunlar ve buna pek çok teknik eksiklik eşlik ediyor. O zaman belki de, doğru cümle şu olmalı : ' Bir fikrim, hikayem var, nasıl senaryo yazabilirim?'

Senaryo bir fikir ile başlar ama fikrin varlığı tek başına yeterli değildir, edebiyat metni değildir, öyküsü vardır ama 'öykü' değildir, duygu paylaşımı notları değildir, anı defteri hiç değildir.Sinema filmi senaryosu, sinema endüstrisinin içerisinde, yukarıda da belirttiğim gibi 'hayati' rol oynayan bir formattır. Bu format, çekilecek filmin yapısına göre oluşturulur.

Dolayısıyla ilk kez senaryo yazdım diyenler, ya da senaryo alanında kendini geliştirmek isteyenlerin mutlaka, senaryo yazımı konusunda eğitim almaları gerekiyor. Ama yeterli mi? Bence değil... Neler mi yapılmalı:

-Edebiyat bilgisi ve edebiyat ile ilişkisi olmalı,
-Çok fazla sayıda filmi analiz ederek seyretmeli,
-Sinema tarihi bilgisi tam olmalı,
-Tarih, sosyoloji, politika, felsefe, psikoloji ile ilgilenmeli,
-Güncel yaşamda çevresini objektif gözlem yapabilmeli,
-Toplumsal duyarlılık sahibi olmalı,
-Kendi hassasiyetlerinin farkında olmalı,
-Sinema sektörünü tanımalı,
-Bir filmin yapım ve yönetim aşamalarını bilmeli,
-Sinema terminolojisi konusunda bilgi sahibi olmalıdır.

Sevgili Dostlar, senaryo alanında kendini geliştirmek isteyenler, yukarıdaki listeye göre kendilerini kontrol ettikten sonra, ortaya çıkmalıdırlar.

Bu çalışarak yapılabilecek bir şeydir. İşte yetenekli iseniz, bu konularda da çalışırsanız, emin olun yolunuz açılacaktır. Dolayısıyla, bir hekimin bilgi sahibi olmadan nasıl hastaları muayene etmesi doğru bir şey değilse, sinema konusunda yukarıdaki saydığım bilgiler konusunda hiçbir adım atmadan, senaryo yazmaya kalkışmak doğru bir adım olmayacaktır. Size sadece zaman kaybettirir.

Unutmayın ki emeklemeden yürüme öğrenilmez. Genellikle, Türkiye'de emeklemeden yürümeye yönelik bir durum söz konusu bu alanda... Yani, pek çok kişi, bir senaryo yazdığında, onun olağanüstü bir şey olduğunu ve bir 'yapımcı' fırsatı ile en yüksek noktalara ulaşacağını düşünüyor. Bunun nedenlerinden biri de, sinema sektörünün uzaktan yanlış algılanması ile ilgili bir sorundur. Türkiye'deki sinema sektörü, henüz gelişmekte olan bir sektördür. Sektör dışarıdan hızlı bir büyüme gösteriyor gibi gözükebilir ancak, buna eşlik eden pek çok sorun vardır. Ancak, bu karamsar bir durum değil, ama farkında olunması gereken, gerçekçi düşünülmesi gereken bir durumdur.

Dolayısıyla gerçekçi ve bilgiye yönelik adımlar, başarıya götürecektir.
'Bir senaryo yazdım, yapımcı bulamıyorum' illüzyonundan kurtulup, sektörü tanımak, gerçekçi hedefler koymak, bilgi ışığında bu hedefleri gerçekleştirmek, ve hedefi doğrultusunda bir önceki günden daha ileri gitmek, sizi geliştirecek ve başarıya ulaştıracaktır.

Senaryo alanında ilerlemek ya da kariyer yapmak isteyenler, iyi bir eğitmenden mutlaka 'senaryo teknikleri' üzerine çalışma yapmalı, kendilerini sinema sektörü konusunda geliştirmelidirler.