Merhaba Sevgili Dostlar,
Geçen hafta epeyce yoğun geçen 4 günden sonra 3 gün tatil yapabildim. Ne kadar iyi geldi anlatamam... Şimdi motivasyonum yüksek bir şekilde haftaya başlıyorum.
Aslında 'haziran staj grubu' ile yarın derslere başlamak ta beni çok ama çok heyecanlandırıyor. Katılımcılar ile yarın ilk dersimizi yapacağız ve ardoından onların üretimin içinde görmeye başalayacağım. İşte benim en seveceğim bölüm de bu olacak... Zira katılımcılar, profesyonelleşmek konusunda yolculuklarına başlayacaklar ve kendilerini keşfedecekler.
Bu arada, staj grubu paylaşımları blogda da devam edecek...
Bu arada ' 4 adımda proje projelendirme' atölyesini fazladan 2 hafta daha uzattık... Bence mükemmel işler çıkıyor... Onlarla yolculuğumuz devam edecek...
Uzun dönem grupları ise, kısa filmlerini bu yaz tamamlayacaklar...
Bunların dışında, bu hafta günübirlik Ankara seyahati var... Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda yeni telif hakları yasası ile ilgili önemli bir toplantıya katılacağım.
Bu hafta böyle enerji ile başladı... Hepinize enerjik bir hafta diliyorum...
Bu arada YAPIMLAB blogu, yeni bir formata dönüşüyor... Pek çok bilgi, anket, kaynak oluşturacak paylaşımlarla... Hatta, YAPIMLAB'lılar da orada üretimlerini paylaşacaklar.... Bu bilgiyi de şimdiden vereyim.
Son olarak, 30 Haziran'a kadar süren 'uzun dönem eğitim' ile ilgili indirimli kayıt kampanyamızı tekrar hatırlatmak isterim...
Hepinize iyi haftalar...
HOŞGELDİNİZ
Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...
24 Haziran 2012 Pazar
17 Haziran 2012 Pazar
DEREN SOYKAN'IN E-POSTASI...
Merhaba Sevgili Dostlar,
2010 Yılının Temmuz ayında, 3 haftalık bir programla hayata başlayan YAPIMLAB'ın ilk öğrencilerinden biri Deren Soykan'dı... Galatasaray Üniversitesi'nde okuyor ve okulu bittiğinde sinema ile profesyonel olarak ilgilenmek istiyordu... Aynı zamanda tiyatro yazıları yazıyordu ve de oldukça bilgi ile donanımlıydı. Önce kısa dönem ardından uzun dönem eğitimlerime katıldı... Ara ara yazıştık...
Her ödilden sonra kendisinden tebrik yazan e-postalar aldım...
Dün kendisinden gelen e-postayı, kendisinin de izni ile burada paylaşmak istiyorum... Benim için bu görüşler ne kadar kıymetli anlatamam... YAPIMLAB'lı herkesin yol alduğını görmek, ürettiğini görmek beni ne kadar mutlu ediyor... Sözü daha uzatmadan yazıyı sizlerle paylaşıyorum...
Deren Soykan |
Her ödilden sonra kendisinden tebrik yazan e-postalar aldım...
Dün kendisinden gelen e-postayı, kendisinin de izni ile burada paylaşmak istiyorum... Benim için bu görüşler ne kadar kıymetli anlatamam... YAPIMLAB'lı herkesin yol alduğını görmek, ürettiğini görmek beni ne kadar mutlu ediyor... Sözü daha uzatmadan yazıyı sizlerle paylaşıyorum...
Zeynep Hanım merhaba,
Nasılsınız? Bu aralar sizi güzel haberler vermek için rahatsız ediyorum, çok mutluyum :) Geçtiğimiz hafta size daha önce bahsettiğim arkadaşlarımla başlattığımız girişimin ilk ödülünü aldık :) Yapımcılığını yaptığımız ilk kısa film Yeşil Kamera ödüllerinde büyük ödül aldı :) Tabii tek bir yarışma için çektiğimiz, ufak prodüksiyonlu bir filmdi ama bu tecrübeyi yaşamak bizi çok mutlu etti :) Şu sıralar önümüzdeki sezonu nasıl değerlendirmeliyiz üzerine kafa yoruyoruz, hayal ettiğim şeyleri hayata geçiriyor olmaktan dolayı çok mutlu oluyorum, yönetmenimizin stratejisini oluşturmak, yönünü çizmesine yardım etmek, yeni şeyler üzerine kafa yormak o kadar büyük keyif ki.. Yapımlab'ın sözcüsü gibiyim, sürekli ama Zeynep Hanım bize şöyle öğretti, Zeynep Hanım'ın tecrübelerine göre.. deyip duruyorum, anlattığınız her kelime beynime işlenmiş, içselleşmiş resmen :)
Bu arada üniversiteden mezun da oldum :) Ve hiç duramadım geçtiğimiz günlerde Fransız Eleştirmenler Birliği'ne "La Semaine de la Critique" te çalışma imkanım olup olmadığına dair bir mail attım, hemen geri dönüp cv'mi ve stajyer alma döneminde tekrar haberleşmeyi istediler, gerçekleşirse havalara uçacağım sanırım :)
Eğer müsaitseniz hem bana öğrettikleriniz için teşekkür etmeye, hem de bazı konularda fikirlerinizi almaya ziyaretinize gelmeyi çok istiyorum. Bu konuda geri dönüşünüzü bekliyorum :)
Çok sevgiler ve çok çok teşekkürler,
Deren :)
12 Haziran 2012 Salı
SEVGİLİ EFE CONKER'İN YAPIMLAB İLE İLGİLİ PAYLAŞIMI
Merhaba Sevgili Dostlar,
Son 1 yıldır YAPIMLAB'da aralıksız eğitim alan Efe Conker birkaç gün önce benimle deneyimleri ile bir paylaşımda bulundu... Bunu YAPIMLAB'ın blogunda ve facebook sayfasında paylaşmamı rica etti...
Ben de sizlerle paylaşıyorum... Çok kısa bir zamanda Efe'nin filmlerini de buradan duyurmayı diliyorum...
Hepinize güzel bir gün dilerim...
Son 1 yıldır YAPIMLAB'da aralıksız eğitim alan Efe Conker birkaç gün önce benimle deneyimleri ile bir paylaşımda bulundu... Bunu YAPIMLAB'ın blogunda ve facebook sayfasında paylaşmamı rica etti...
Ben de sizlerle paylaşıyorum... Çok kısa bir zamanda Efe'nin filmlerini de buradan duyurmayı diliyorum...
Hepinize güzel bir gün dilerim...
Yapımlab
Hakkında
Yaklaşık
bir senedir Zeynep Hanımdan ders alıyorum. Geçtiğimiz ağustostan
beri üçüncü yapımlab atölyesini bitirmek üzereyim. Öncelikle
“proje projelendirme” daha sonra “senaryo” şimdi ise “temel
yapımcılık“ dersleri aldım. Oğlum sen yönetmen adamsın, ne
işin var yapımcılık dersinde diyen büyüklerime ve arkadaşlarıma
bu soruyu sormalarında hak veriyorum. Ne işim var anlatayım:
Uzun
metraj yönetmen adayı olarak yaşadığım ülkede, yapımcı
olarak uluslararası alanda tanınmış, öğrendiği bilgileri
paylaşan, istediğim zaman ulaşabildiğim kaç tane yapımcı var
diye kendime sordum ve çok geçmeden kendimi Yapımlab’de buldum.
Öğrencileri her yaştan ve sanat sektöründe deneyim kazanmış
insanlardan oluşan, karşılanabilir fiyatlarda ders veren
Yapımlab’i samimi ve içten kılıyor. Dersler ilk başladığında
“Ya ben zaten bunları biliyorum” dedim ve çok geçmeden ne
kadar eksik ve yanlış bildiğimi fark ettim. Projeme ne kadar
objektif olamadığımın farkına vardım. Aldığım yapımcılık
dersleri, öğrettikleri ile sadece yapımcılık değil, aynı
zamanda hayata karşı ayaklarımın yere daha da sağlam basmasını
sağladı. Rüyalar ülkesinden gerçek hayata döndüm. Bunu da
hedef belirlemenin ve strateji kurmanın ne demek olduğunun
gerçekten öğretilince fark ettim. Hedef belirlemenin ve doğru
strateji kurmanın önemini rönesans tabloları üzerinden analiz
ederken kendimi İtalya'da sanat okulunda gibi hissettim. Zeynep
Hanım'ın eleştirilerini her birimize rahat ve incitmeden yapması
ve bunun yanı sıra bütün öğrencileri ile bir aile havasında,
arkadaşça iletişim kurması, her projeyi kendi projesi gibi takip
etmesi özelliklerinden dolayı da kendime çok yakın buldum.
Daha
fazla Yapımlab'in eğitim programından bahsetmeden ve içindeki
güzel macerayı kendinizin keşfetmenizi diliyorum.
5 Haziran 2012 Salı
YEFA ÖDÜLLERİ-1.YEŞİLÇAM FİLM AKADEMİSİ ÖDÜLLERİ
Merhaba Sevgili Dostlar,
Bugün size kısaca dün akşam yapılan YEFA yani 1. Yeşilçam Film Akademisi Ödülleri'nden bahsetmek istiyorum.
Sinemamızın artık bir 'film akademisi' var... Bu henüz yeni doğmuş bir bebek...
Çıkış noktası öncelikle, adil ve şeffaf oylama sistemi olsun ve bu sistem kendini oylayabilsin diye başladı...
Herkes bilir oylama sisteminin adaleti hep tartışılan bir konudur. Bu nedenle internet dünyasının bize sunduğu en önemli hizmetleri devreye sokularak 'adil bir oylama' sistemi oluşturuldu. Dünyada gelişmiş ülkelerde ne yapılıyorsa, aynısı e-kolay tarafından gerçekleştirildi ve 'iyi çalışır' bir sistem yaratıldı.
Bu yıl ilk yıl olduğundan, meslek birliği üyeleri, sendika ve dernek üyelerinden oluşan 1000 kişiye şifre gönderildi ve oylama yapıldı. Oylamayı tamamladığınız anda şifreler bu yıllık kapandı.
Dolayısıyla Akademi'nin kuruluşu ilan edildi ve ilk toplantısı 6 Haziran'da yapılacak.
Dün geceden 'Bir Zamanlar Anadolu'da' 9 ödül ile ayrıldı... Adayların maalesef hiçbiri salonda olmadığından 8 kez sahneye çıktım... 9. çıkışım kendim için çıkışım oldu 'en iyi film' ödülü için...
Gecenin aksaklıklarına gelince... Evet ciddi bir organizasyon sorunu vardı... Önümüzdeki yıllarda bunun en iyi olması için kolları fazlasıyla sıvayacağız... Ama bunların hiçbirinin önemi yok... Çünkü en önemli şey olan OYLAMA sistemi son derece iyi organize edilmişti... Adaletli, şeffaf bir sistem olması çok çok önemliydi.. Bu başarıldı... Mutluyum, umutluyum...
Bu sistemin getirdiği ödüllerden ise gurur duyuyorum:)
Bugün size kısaca dün akşam yapılan YEFA yani 1. Yeşilçam Film Akademisi Ödülleri'nden bahsetmek istiyorum.
Sinemamızın artık bir 'film akademisi' var... Bu henüz yeni doğmuş bir bebek...
Çıkış noktası öncelikle, adil ve şeffaf oylama sistemi olsun ve bu sistem kendini oylayabilsin diye başladı...
Herkes bilir oylama sisteminin adaleti hep tartışılan bir konudur. Bu nedenle internet dünyasının bize sunduğu en önemli hizmetleri devreye sokularak 'adil bir oylama' sistemi oluşturuldu. Dünyada gelişmiş ülkelerde ne yapılıyorsa, aynısı e-kolay tarafından gerçekleştirildi ve 'iyi çalışır' bir sistem yaratıldı.
Bu yıl ilk yıl olduğundan, meslek birliği üyeleri, sendika ve dernek üyelerinden oluşan 1000 kişiye şifre gönderildi ve oylama yapıldı. Oylamayı tamamladığınız anda şifreler bu yıllık kapandı.
Dolayısıyla Akademi'nin kuruluşu ilan edildi ve ilk toplantısı 6 Haziran'da yapılacak.
Dün geceden 'Bir Zamanlar Anadolu'da' 9 ödül ile ayrıldı... Adayların maalesef hiçbiri salonda olmadığından 8 kez sahneye çıktım... 9. çıkışım kendim için çıkışım oldu 'en iyi film' ödülü için...
Gecenin aksaklıklarına gelince... Evet ciddi bir organizasyon sorunu vardı... Önümüzdeki yıllarda bunun en iyi olması için kolları fazlasıyla sıvayacağız... Ama bunların hiçbirinin önemi yok... Çünkü en önemli şey olan OYLAMA sistemi son derece iyi organize edilmişti... Adaletli, şeffaf bir sistem olması çok çok önemliydi.. Bu başarıldı... Mutluyum, umutluyum...
Bu sistemin getirdiği ödüllerden ise gurur duyuyorum:)
4 Haziran 2012 Pazartesi
BU YAZ NELER YAPMALI? 'YAZ'I DEĞERLENDİRMEK
Sevgili Dostlar,
Yaz görünür görünmez 'tatile ne zaman gidelim' fikrini oldum olası hiç sevmedim... Benim için tatil, hiçbir zaman deniz kıyısında herkes ile güneşlenmek, ailemin yazlık evinde yaşamak, herkes ile aynı yerlerde eğlenmek, denize girmek olmadı. Bunu, sadece birkaç günlük molalar olarak gördüm... Benim için tatil,yeni keşifler, yeni bilgiler oldu hep... Beni tanıyanlar bilir, her yaz ve kış çeşitli zamanlarda farklı deneyimler yaşamak için 'farklı' bilgi alabileceğim dersler, kurslar, etkinliklere katıldım... Bunun skalası oldukça farklı oldu... Şöyle ki, bazen dans atölyelerine bazen bir 'sanat tarihi' dersine, bazende yurtiçinde sadece tiyatro izlemeye... Yurtdışına da bu mutlaka bir amaç çerçevesinde gidip, gitmişken o şehri de tanımayı tercih ettim... Ya da bazı yazlar, mesleki anlamada eksikliklerimi görüp onları toparlamak için çalıştım... Çalışmadan hiçbirşeyin olamayacağına inananlardanım... Bunun için yüksek ekonomik yatırımlarım olmadı... Çünkü bu yazdığım tercihlerim için bazı minik şeylerden vazgeçtim... Bazen bir kitap, bazen bir seminer, bazen sadece evimde kitapları başka bir konu için yeniden gözden geçirmek çok işime yaradı... Reklam sektöründen sinema alanına geçtiğim yıllarda, sinema eğitimi almış olmama rağmen, herşeyi yeniden gözden geçirmem ve pratikte nasıl işeldeiğini anlamak ve üretim yapacağım alanı anlamak için oldukça yoğun bir şekilde eğitimler almıştım... Bu arada yabancı dil konusunda eksiği olanlar için, mutlaka geliştirmek gerekliliğini hatırlatmak isterim...
Şimdi, karar sizin...
Bu yaz için kendinize hedefler koyun... Mesleki alanda kendinizi geliştirecek hedefler koyun... Bu hikayeyi geliştireceğim, teknik bilgilerimi geliştireceğim, sektör ile ilgili gelişmelerden haberdar olacağım... 'Kendi alanım olmasa bile şu alanı da öğrenip, kendi alanımda nasıl kullanırım' gibi bilgi ve deneyimler size daha kendinize güvenli kış süreci hazırlayacaktır. Hatta kışın o karanlık günlerini, aydınlık bir hedef doğrultusunda, hedefe daha yaklaşmış olarak geçirebilirsiniz... Ve belki de gelecek yaz sadece 'kendi' işinizi üretecek bir hazırlık içinde olursunuz...
Bunu neden mi yazdım? Çünkü zaman farketmeden akıp gidiyor...
Unutmayın ki, 'her tercih bir vazgeçiştir'...
Herkese iyi haftalar...
Yaz görünür görünmez 'tatile ne zaman gidelim' fikrini oldum olası hiç sevmedim... Benim için tatil, hiçbir zaman deniz kıyısında herkes ile güneşlenmek, ailemin yazlık evinde yaşamak, herkes ile aynı yerlerde eğlenmek, denize girmek olmadı. Bunu, sadece birkaç günlük molalar olarak gördüm... Benim için tatil,yeni keşifler, yeni bilgiler oldu hep... Beni tanıyanlar bilir, her yaz ve kış çeşitli zamanlarda farklı deneyimler yaşamak için 'farklı' bilgi alabileceğim dersler, kurslar, etkinliklere katıldım... Bunun skalası oldukça farklı oldu... Şöyle ki, bazen dans atölyelerine bazen bir 'sanat tarihi' dersine, bazende yurtiçinde sadece tiyatro izlemeye... Yurtdışına da bu mutlaka bir amaç çerçevesinde gidip, gitmişken o şehri de tanımayı tercih ettim... Ya da bazı yazlar, mesleki anlamada eksikliklerimi görüp onları toparlamak için çalıştım... Çalışmadan hiçbirşeyin olamayacağına inananlardanım... Bunun için yüksek ekonomik yatırımlarım olmadı... Çünkü bu yazdığım tercihlerim için bazı minik şeylerden vazgeçtim... Bazen bir kitap, bazen bir seminer, bazen sadece evimde kitapları başka bir konu için yeniden gözden geçirmek çok işime yaradı... Reklam sektöründen sinema alanına geçtiğim yıllarda, sinema eğitimi almış olmama rağmen, herşeyi yeniden gözden geçirmem ve pratikte nasıl işeldeiğini anlamak ve üretim yapacağım alanı anlamak için oldukça yoğun bir şekilde eğitimler almıştım... Bu arada yabancı dil konusunda eksiği olanlar için, mutlaka geliştirmek gerekliliğini hatırlatmak isterim...
Şimdi, karar sizin...
Bu yaz için kendinize hedefler koyun... Mesleki alanda kendinizi geliştirecek hedefler koyun... Bu hikayeyi geliştireceğim, teknik bilgilerimi geliştireceğim, sektör ile ilgili gelişmelerden haberdar olacağım... 'Kendi alanım olmasa bile şu alanı da öğrenip, kendi alanımda nasıl kullanırım' gibi bilgi ve deneyimler size daha kendinize güvenli kış süreci hazırlayacaktır. Hatta kışın o karanlık günlerini, aydınlık bir hedef doğrultusunda, hedefe daha yaklaşmış olarak geçirebilirsiniz... Ve belki de gelecek yaz sadece 'kendi' işinizi üretecek bir hazırlık içinde olursunuz...
Bunu neden mi yazdım? Çünkü zaman farketmeden akıp gidiyor...
Unutmayın ki, 'her tercih bir vazgeçiştir'...
2 Haziran 2012 Cumartesi
PROJENİZE NE KADAR OBJEKTİFSİNİZ?
Sevgili Dostlar, geçtiğimiz aylarda yayınladığım bir yazımı tekrar sizlerle paylaşıyorum... Son dönemde yine elindeki sinema projesi fikrine sıkı sıkı tutunmuş ve 'mucize ' bekleyen o kadar çok kişi ile karşılaşıyorum ki... Oysa Sinema alanında yol alabilmek için bilgi+deneyim esastır. Aslında bana göre sinemacı olabilmek, dünyanın tüm diğer mesleklerinden ayrıcalıklı ve bir o kadar da zor bir meslek... Bu nedenle, herkes sinemacı olabilmenin ve 'ünlü' olabilmenin yolunu bir 'mucize' ye bağlıyor... Ben bugünlerde 'mucize'nin kişini kendini doğru değerlendirebilmesi olarak görüyorum. Eğer bilgi dağarcığınıza her gün birey katmayı, bir günden diğerine 'hayatınızda'ki ilerlemeleri göremiyorsanız, mucizeye yaklaşmanız o kadar zordur. Bu arada, keşfedilmeyi bekleyen her 'senaryo' ya da 'film projesi'nin, önce sahibi tarafından 'objektif' olarak değerlendirebilmesi sizi beklediğiniz o 'mucizevi' sanılan günlere daha çok yaklaştıracaktır. Sinema projesinin gerçekleşmesi için 'projenizin keşfedilmesi' bir piyango bileti almak değildir. Kişi kendini geliştirerek, bilgisini arttırarak ve sabırla öğrenerek istediklerine ulaşabilir...
Başlıktan anlayacağınız üzere,
sinema filmi projelerinde, projesini 'kağıt üzerinde' çocuğu
gibi gören ve hiçbir yerine dokunmaya kıyamayan, eleştiriye açık
olmayanlar ve sorunu sadece 'para bulamamak' olarak algılayanların
çoğunlukta olduğu bir ortamın varlığından çoğu kez
bahsediyorum.
Dünyada sinemada yönetmen veya
senaryo yazarlığı yapmak isteyenler, 2 yoldan hedeflerine
ulaşıyorlar. Bunlardan bir tanesi, sektörde en alt kademeden
başlayarak çalışmak ve mutfağı öğrenmek, diğeri ise
usta-çırak ilişkisi içerisinde olmaktır. Elbette bu süreçler
öğrenildikten sonra kendini ortaya koyacak bir 'üretim' yapması
da önemli şartlardan birini oluşturur. Elbette arada istisnalar
vardır ama bu oran oldukça düşük bir orandır.
Türkiye'de ise, bu istisnai grubu
temsil eden düşük oran, 'iyimser' bir tavır ile ele alınıp, bir
anda 'yönetmen', 'senaryo yazarı' olduklarına inanıp, projeleri
ile 'yapımcı' yani onlara göre 'yapımcı=para' anlamına geldiği
için, projesindeki ilerleyememe sorununu buna bağlı olduğu
düşünülüyor.
Dünyada sorunun iki farklı odak
noktası elbette vardır. Ama önce iç odaklı sorunlara bakmak
gerekir.
Proje sahibinin kendisi için bakması
gereken iç odaklı sorular:
-Projemin güçlü ve zayıf yanları
nelerdir?
-Bu projeyi gerçekleştirebilmek için
yeterli bilgi ve deneyime sahip miyim?
-Projem ile ilgili beklentilerim
gerçekçi mi?
-Bir başkasından yatırım yapmasını
isteyeceğim, bu noktada projem her şeyi ile tamam mı?
-Kendime gerçekten güveniyor muyum?
-Projeme güveniyor muyum?
-Bu projeyi sunduğum
yapımcı/yatırımcı, bu projeyi kabul etmezse neler kaybeder? Ya
da hiçbir şey kaybetmez mi?
Bu sorular proje sahibinin kendine
sorması gereken sorulardır. Genellikle 'suni' bir özgüvenle bu
projeyi satma işine girmek için, projenin sorunlu tarafları
görmezden gelinir. Belki de 'fikir' den gerçekten iyi bir proje
çıkabilecekken, 'proje', 'üzerine titrenen çocuk' muamelesi görür
ve ilerleyemez...
Bir projenin sağlıklı
ilerleyebilmesi için, proje sahibinin hem kendini, hem de projesini
gerçekçi bir değerlendirme ile değerlendirmesi gerekmektedir.
'Şu proje bunu yaptı, ben niye
yapamıyorum' diye düşünenler, 'çok şanssızım' diye
düşünenler, önce gerçekten sektör dinamiklerini öğrenmeli,
bilgilerini geliştirmeli, plan-program yapabilmeli, kendilerini
geliştirebilmeli ve projelerini en çok eleştiren yine 'kendileri'
olmalıdır.
Sorunu dış odaklı görenler ise,
önce 'dış odaklı' soruyu anlayabilmelidirler. Yani kulaktan
dolma bilgiler ile değil, bunu gerçek deneyimlerle
görebilmelidirler. Benim atölyelerimde bazen şöyle sohbetler
olur: 'hocam piyasada bu durum böyle ilerliyor......vs', ben de
soruyu sorana 'bu bilgiyi nereden aldın?' diye sorduğumda
'arkadaşımdan duydum' diye bir cevap alırım... Bu en kötü
durumlardan biridir. 'Kulaktan dolma bilgi' ile strateji belirlemek,
en kötü durumlardan biridir. Zira, 'kulaktan kulağa oyunu' bu
konuya çok güzel bir örnektir. Unutmayın ki 'o deneyim'i
dinleyip, inanıyorsunuz ama 'orada' değildiniz... Size aktarılan
'bilgi' aslında bir 'bilgi' değil, 'deneyimleyenin yorumu'... Buna
göre mi yol haritanızı çizeceksiniz...
Projesine çocuğu gibi bakanlar için
son birkaç söz:
Çocuğu olanlar bilir, çocuğunuzun
gelişmesi gereken yanlarıyla ne kadar erken tanışılırsa,
sorunlar o kadar hızlı çözülür. Zira, çocuğunuz birey olarak
topluma karıştığı zaman O'nun iyiliği için bazı gerçekleri
görmeniz gerekir. Projelerinize de böyle bakmalısınız. Yani;
onun gelişmesi gereken yanlarını duymaya, eleştiri almaya açık
olmalısınız. Tüm geri bildirimlere verecek bir cevabınız
olabilir, olmayabilir ama her 'eleştirinin', en saçma gibi duranın
bile gelişime çok faydalı olduğunu göreceksiniz...
Bunun için projeleriniz ile, ortak
yapım fonlarına ya da toplantılarına katılmak, atölyelerde
analitik çalışmalara yapmak, kamusal fonlara(kültür bakanlığı
vb...) başvurmak çok faydalı yöntemlerdir. Projenize gerçekçi
olarak bakmanızı sağlar. Hatta benim önerim sırf bu deneyim için
'pilot' proje hazırlamak ve süreçleri deneyimlemektir.
Çocuğunuzun (Projenizin) anne-baba
evinden çıkma zamanı gelip geçiyor olabilir... Bu nedenle,
projelerinizi hatta kendinizi bir proje olarak görüyorsanız
kendinizi 'ego' sorunlarını bırakıp, deneyimlerin ortasına
atmanızın tam zamanı...
1 Haziran 2012 Cuma
EĞİTİM+STAJ ÇALIŞMASINDA NELER VAR?
Merhaba Sevgili Dostlar,
Dün burada yazdığım kısa dönem eğitim+Staj çalışması ile ilgili yoğun talep var. Bu noktada sorulan bazı sorulara açıklık getirmek istiyorum.
Öncelikle eğitim:
- Eğitimin süresi :
haftada 3 saat toplam 12 saat
bunun yanısıra 4 saat 'kişiye özel' uygulama çalışmaları
Haziran ayında ilk dönem başlayacaktır. Temmuz ve Ağustos için sınıf açılması planlanmaktadır.
-Eğitimde işlenecek konular:
Film yapımının aşamaları, görev ve rollerin dağılımı, yapım kavramları,proje dosyası hazırlama, hazırlık-çekim-post prodüksiyon aşamalarının tanıtılması, saha çalışması için bilinmesi gerekenler...
-Eğitim'in amacı:
Sinemada profesyonelleşmek isteyen kişilerin kendi yeteneklerine göre kariyerlerini ve ilerlemek istedikleri alanı anlamalarını sağlayarak, stajını bu konu üzerinde yapmasının sağlanmasıdır.
STAJ KONUSU:
Eğitime katılanlar, bu çalışmalar sırasında staj çalışmalarına da başlayacaklardır. İlk haftadan sonra birebir görüşmeler yapılarak, doğru işe yönlendirilmeleri ve staj süresince takipleri yapılacaktır.
Staj süresinin sonunda, kendilerine staj yaptıklarına dair bir belge ve içinde kişisel özellikleri ve çalışmalarından bahseden bir referans mektubu verilecektir.
BURS :
Bu çalışma için daha önceden referanslı 5 öğrenci burslu olarak kabul edilmiştir. Bu çalışma için yeni burs verilmeyecektir.
YAPIMLAB-STAJ ÖĞRENCİSİ İLİŞKİSİ :
Bu stajı tamamlayan öğrenciler, YAPIMLAB'lı olurlar ve YAPIMLAB iletişim ağında yer alırlar. Bu iletişim ağında olmak, güncel sektörel haberlerden haberdar olmanın ötesinde, çeşitli zamanlarda Zeynofilm , YAPIMLAB dışında sektörde çeşitli işlerden daha erken haberdar olmalarını ve başvuru yapabilmelerini sağlar.
YAPIMLAB'da kazanacakları bilgi ve deneyim sektörde her zaman işlerine yarayacaktır.
ZEYNO FİLM son 2 yıldır ekibi sadece YAPIMLAB öğrencilerinden oluşturmaktadır. Bunun yanısıra YAPIMLAB'lı öğrenciler, sektörde saygın şirketlerde çalışma olanağı bulmaktadırlar.
KAYIT:
-Kayıt için 0 212 2524556 -Ayşegül Yeşim
-Kayıt ücreti için kredi kartı ile ödeme yapabilirsiniz.
Dün burada yazdığım kısa dönem eğitim+Staj çalışması ile ilgili yoğun talep var. Bu noktada sorulan bazı sorulara açıklık getirmek istiyorum.
Öncelikle eğitim:
- Eğitimin süresi :
haftada 3 saat toplam 12 saat
bunun yanısıra 4 saat 'kişiye özel' uygulama çalışmaları
Haziran ayında ilk dönem başlayacaktır. Temmuz ve Ağustos için sınıf açılması planlanmaktadır.
-Eğitimde işlenecek konular:
Film yapımının aşamaları, görev ve rollerin dağılımı, yapım kavramları,proje dosyası hazırlama, hazırlık-çekim-post prodüksiyon aşamalarının tanıtılması, saha çalışması için bilinmesi gerekenler...
-Eğitim'in amacı:
Sinemada profesyonelleşmek isteyen kişilerin kendi yeteneklerine göre kariyerlerini ve ilerlemek istedikleri alanı anlamalarını sağlayarak, stajını bu konu üzerinde yapmasının sağlanmasıdır.
STAJ KONUSU:
Eğitime katılanlar, bu çalışmalar sırasında staj çalışmalarına da başlayacaklardır. İlk haftadan sonra birebir görüşmeler yapılarak, doğru işe yönlendirilmeleri ve staj süresince takipleri yapılacaktır.
Staj süresinin sonunda, kendilerine staj yaptıklarına dair bir belge ve içinde kişisel özellikleri ve çalışmalarından bahseden bir referans mektubu verilecektir.
BURS :
Bu çalışma için daha önceden referanslı 5 öğrenci burslu olarak kabul edilmiştir. Bu çalışma için yeni burs verilmeyecektir.
YAPIMLAB-STAJ ÖĞRENCİSİ İLİŞKİSİ :
Bu stajı tamamlayan öğrenciler, YAPIMLAB'lı olurlar ve YAPIMLAB iletişim ağında yer alırlar. Bu iletişim ağında olmak, güncel sektörel haberlerden haberdar olmanın ötesinde, çeşitli zamanlarda Zeynofilm , YAPIMLAB dışında sektörde çeşitli işlerden daha erken haberdar olmalarını ve başvuru yapabilmelerini sağlar.
YAPIMLAB'da kazanacakları bilgi ve deneyim sektörde her zaman işlerine yarayacaktır.
ZEYNO FİLM son 2 yıldır ekibi sadece YAPIMLAB öğrencilerinden oluşturmaktadır. Bunun yanısıra YAPIMLAB'lı öğrenciler, sektörde saygın şirketlerde çalışma olanağı bulmaktadırlar.
KAYIT:
-Kayıt için 0 212 2524556 -Ayşegül Yeşim
-Kayıt ücreti için kredi kartı ile ödeme yapabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)