Bir fikir bulmak, bir sinema projesi için güzel bir motivasyondur. Ancak,
bu fikirden yola çıkarak yazılmış bir senaryo, ‘proje’ anlamına gelmez.
Genellikle ‘senaryo’ sahibi olanlar ‘proje’lerinin olduğunu düşünürle oysa bir
projenin varolduğundan sözedebilmek için pek çok bileşenin birararaya gelmesi
gerekir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken unsurlar şöyledir:
- Bulunan fikir’den
yaratılmış taslak bir senaryo var mı?
- Hedefler neler
olabilir?
- Filmin hedef kitlesi
kim?
- Yönetmen ve senaryo
yazarı işbirliğine açık mı?
- Taslak bütçe ve finans
planı, hedeflere uygun mu?
- Yönetmen-Senaryo
Yazarı-Yapımcı arasında beklenti birliği var mı?
- Yönetmen-Senaryo
Yazarı-Yapımcı hedefe uygun amaçlar ve stratejiler konusunda fikir birliği
içindeler mi?
Bu soruların cevaplarını, ‘ama’, ‘fakat’ gibi kelimeler olmaksızın net ve
açık bir şekilde verebiliyorsanız, projeniz ‘proje projelendirme’ için hazır
demektir.
Proje projelendirirken, öncelikle başlangıçta bulmaya çalıştığınız hedef
ile mesafenizi her aşamada kontrol etmelisiniz.
Projenizin güçlü ve zayıf yanlarını objektif bir şekilde değerlendirip,
finans planını gerçekleştirebilmek, yani filminize ‘nakit yatırım’
sağlayabilmek için, stratejiler belirlemeniz gerekir. Stratejinizi belirlerken,
projenin güçlü ve zayıf yanlarının farkında olmak çok önemlidir.
Burada, önemli olan güçlü yanlarının ortaya çıkarılıp, zayıf yönlerinin
farkında olduğunuzun ve gelişeceğinin sizin kontrolünüz altında olduğunu
bilmenizdir.
Peki, güçlü ve zayif yanlar nedir?
Projenin gücünü ve zayıflıklarını şu unsurlar belirler:
-Yönetmen (Yönetmenin deneyimleri, kariyeri... Hiç film çekmemiş bir
yönetmense referens çalışmaları...)
-Yapımcı (deneyimli mi... ilk kez mi film yapıyor?)
-Fikir+proje+Senaryo
(senaryo fikri güzel yansıtıyor mu, hedef ve beklentiler uygun mu?)
-Bütün bu unsurlar, üreteceğimiz ve pazarlayacağımız alanda nasıl bir yere
oturuyor?
-Yatırım yapacak kurum, kuruluş ve şahısların, yatırımını nasıl
çıkaracağının analizi...
Bu yukarıdaki sorularda bazı güçlü ve zayıf yanlar bulabilirsiniz. Örneğin,
bir projenin senaryosu çok güçlü olabilir ama aynı kişinin bu filmi çekmek
istemes ve bu kişinin yönetmenlik deneyimleri bu güçlü senaryoyu taşıyamayacak
güçteyse, bu projenin senaryosu güçlü ama yönetmenlik alanında daha zayif
kalabilir. Yapımcı, bu zayif yanları farkedip, net bir şekilde ifade
edebilmelidir.
Bana proje sunulduğunda (ki genellikle senaryo sunuyorlar) bu projenin en
güçlü yanı sizce nedir diye sorduğumda, %80 oranında ‘benim yaratıcılığım’
cevabını alıyorum. Peki bu yaratıcılığını nasıl tarif ediyorsun, referansların
nedir? diye sorduğumda, müthiş suni bir özgüvenle ‘referansım kendimim lütfen
bana güvenin’ diyorlar. Hatta, sizin o kişiyi keşfetmemenizin kayıp olduğunu
söylüyorlar...
Bunun gibi pek çok örnek verilebilir... Dolayısıyla, bir projenin temelinin
sağlam atılması gerekir. Bu sağlamlık için ilk adım yukarıda olduğu gibi ‘proje’
kelimesinin içine giren herşeyi ameliyat masasına yatırmaktır.
Bir ‘fikir’ sahibiyseniz lütfen bu fikri geliştirin, hatta didik didik
edin... En mükemmel nasıl anlatılacağını araştırın... Unutmayın ki, ‘fark
yaratmak’ bu işin birinci koşuludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder