Sinema sektöründe çalışmak isteyenlerin düştüğü yanılgılar:
-Çok eğlenceli ve çok kazançlı
bir iş olduğunu düşünmek:
Bu en fazla düşünülen yanılgılardan
biridir. Genellikle bu işin hem çok eğlenceli, hem de kazançlı
olduğu düşünülür. Bu işe başlangıçta kazanç çok yüksek
değildir. Kazancınız, sizin performansınız ve gelişimize göre
artış gösterecektir.
-Kolay yapılabilir bir iş olduğunu
düşünmek:
Bu sektörün kolay olduğunu ve herkes
tarafından yapılacağına inanmak oldukça yaygın bir inanıştır.
Sinema sektöründe hangi alanda olursa olsun varolabilmek, bilgi,
donanım ve analitik bakış açısı geliştiren, çözüm
üretebilen kişilik yapısı için uygundur.
Örneğin, bir başka sektörde
çalışıp, bu alana geçmenin çok kolay olduğuna dair inançlar
çok yaygındır. Elbette başka bir sektörde çalışıp, bu alana
geçiş yapılabilir ama bunun için de eğitim almak şarttır.
Gözlem yaparak değil, deneyimleyerek ve bilgilenererek bu işi
yapmak gereklidir.
-Bilgilerinin her daim yeterli
olduğunu düşünmek:
Bilgi, geliştikçe değer kazanır ve
kullanılabilir.. Dolayısıyla, 'ben biliyorum' demeden önce
bilgilerinizi kontrol etmeniz gerekir. Bu işin en güzel yanlarında
biri, her projede bir önceki kadar bilgi sahibi oluşunuzdur. Yeni
bilgilere açık ve sahip olma isteği duyulmalıdır.
Örneğin, bu işi çok seviyorum diyen
birisi, işi dışında bu konu ile ilgili hiçbir araştırma
yapmıyorsa, ilerlemesi mümkün değildir.
-'O yapıyorsa, ben de yaparım'
demek,başkalarıyla egosal 'rekabet' içinde olmak:
Kişinin en önemli referansı
kendidir. Yeteneklerinizi değerlendirebilmek için, önce yaptığınız
işin üstesinden gelebilmelisiniz. Yapacağınız işte bir başkası
ile egosal rekabet etmek yerine, o işte 'fark yaratabilmek' için
düşünüp, uygularsanız kendinize ve rakibinize büyük bir
katkıda bulunmuş olursunuz ve bu çevreniz tarafından
farkedilebilir. Rekabet konusunda ego savaşlarına girmemelisiniz.
İşe başlama motivasyonunuzu, '
başkasına göre üstünlük sağlamak' üzerine kurmamalısınız...
-Görevinden memnun olmamak, işini
beğenmemek, kısa bir süre için bu işe katlandığını düşünmek:
Bir işte başarılı olmak
istiyorsanız, ne yaparsanız yapın o işi sevmek zorundasınız.
Elinizdeki işi en iyi şekilde yapmaya odaklanın. Her şekilde bu
sizi memnun edecektir.
Örneğin benim 26 yıl önce,
sinema-tv eğitimi gördüğüm yıllarda ilk işim, çalıştığım
yönetmenin çayını hazırlamaktı...Bu işi en iyi şekilde
yapmaya çalıştığımı ve yönetmenin takdirini kazandığımı,
ardından prodüksiyon ekibine geçtiğimi hatırlıyorum. Bu durumu
ailemle bile o dönemde paylaşmadım. Çünkü, 'sen bu işlerde çay
mı taşıyacaksın' gibi yorumları almamak için...
-Üstlerinin yaptığını
küçümsemek, fırsat verlse daha iyisini yapacağına inanmak:
Bu çok rastlanılan bir davranış
biçimidir. Bu konuda, sadece kendi zekasının varlığını kabul
eden ve üstesinde gelebileceğine inana bir kişilik vardır. Bu
kişiler, şansları yaver gitmediği için o konumda olduklarını,
aslında kendi üstlerinden daha iyi bu işi yapabileceklerine
inanırlar.
Bu konuya, zaman zaman setlerde kulak
misafiri olduğumda çok fazla şahit olurum. Böyle düşünenler
genellikle yönetmen veya yapımcı olabileceklerine inanırlar.
-Çalıştıkları şirket ile
beklentilerini netleştirememek:
Bu konu çok önemli ve sık yapılan
yanlışlardan biridir. Bu sektörde çalışmak isteyen kişi, önce
maddi hiçbir beklentisinin olmadığını, her işi yapacağını,
'sadece ve sadece başlamak istediğini' söyler. Ama devamında
talepler artmaya başlar ve bir memnuniyetsizlik hali ortamı sarar.
Ben uzun zamandır bu tip istekler yerine, gerçekçi, açık ve net
beklentilerini duyabildiğim kişilerle çalışıyorum. Çalışkan
ve görev tanımına uyabilecek kişilerle çalışmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder