HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

28 Şubat 2012 Salı

SEKTÖRE ADIM ATARKEN YANILGIYA DÜŞMEYİN!!!!


Sinema sektöründe çalışmak isteyenlerin düştüğü yanılgılar:

-Çok eğlenceli ve çok kazançlı bir iş olduğunu düşünmek:
Bu en fazla düşünülen yanılgılardan biridir. Genellikle bu işin hem çok eğlenceli, hem de kazançlı olduğu düşünülür. Bu işe başlangıçta kazanç çok yüksek değildir. Kazancınız, sizin performansınız ve gelişimize göre artış gösterecektir.

-Kolay yapılabilir bir iş olduğunu düşünmek:
Bu sektörün kolay olduğunu ve herkes tarafından yapılacağına inanmak oldukça yaygın bir inanıştır. Sinema sektöründe hangi alanda olursa olsun varolabilmek, bilgi, donanım ve analitik bakış açısı geliştiren, çözüm üretebilen kişilik yapısı için uygundur.
Örneğin, bir başka sektörde çalışıp, bu alana geçmenin çok kolay olduğuna dair inançlar çok yaygındır. Elbette başka bir sektörde çalışıp, bu alana geçiş yapılabilir ama bunun için de eğitim almak şarttır. Gözlem yaparak değil, deneyimleyerek ve bilgilenererek bu işi yapmak gereklidir.

-Bilgilerinin her daim yeterli olduğunu düşünmek:
Bilgi, geliştikçe değer kazanır ve kullanılabilir.. Dolayısıyla, 'ben biliyorum' demeden önce bilgilerinizi kontrol etmeniz gerekir. Bu işin en güzel yanlarında biri, her projede bir önceki kadar bilgi sahibi oluşunuzdur. Yeni bilgilere açık ve sahip olma isteği duyulmalıdır.
Örneğin, bu işi çok seviyorum diyen birisi, işi dışında bu konu ile ilgili hiçbir araştırma yapmıyorsa, ilerlemesi mümkün değildir.

-'O yapıyorsa, ben de yaparım' demek,başkalarıyla egosal 'rekabet' içinde olmak:
Kişinin en önemli referansı kendidir. Yeteneklerinizi değerlendirebilmek için, önce yaptığınız işin üstesinden gelebilmelisiniz. Yapacağınız işte bir başkası ile egosal rekabet etmek yerine, o işte 'fark yaratabilmek' için düşünüp, uygularsanız kendinize ve rakibinize büyük bir katkıda bulunmuş olursunuz ve bu çevreniz tarafından farkedilebilir. Rekabet konusunda ego savaşlarına girmemelisiniz.
İşe başlama motivasyonunuzu, ' başkasına göre üstünlük sağlamak' üzerine kurmamalısınız...

-Görevinden memnun olmamak, işini beğenmemek, kısa bir süre için bu işe katlandığını düşünmek:
Bir işte başarılı olmak istiyorsanız, ne yaparsanız yapın o işi sevmek zorundasınız. Elinizdeki işi en iyi şekilde yapmaya odaklanın. Her şekilde bu sizi memnun edecektir.
Örneğin benim 26 yıl önce, sinema-tv eğitimi gördüğüm yıllarda ilk işim, çalıştığım yönetmenin çayını hazırlamaktı...Bu işi en iyi şekilde yapmaya çalıştığımı ve yönetmenin takdirini kazandığımı, ardından prodüksiyon ekibine geçtiğimi hatırlıyorum. Bu durumu ailemle bile o dönemde paylaşmadım. Çünkü, 'sen bu işlerde çay mı taşıyacaksın' gibi yorumları almamak için...




-Üstlerinin yaptığını küçümsemek, fırsat verlse daha iyisini yapacağına inanmak:
Bu çok rastlanılan bir davranış biçimidir. Bu konuda, sadece kendi zekasının varlığını kabul eden ve üstesinde gelebileceğine inana bir kişilik vardır. Bu kişiler, şansları yaver gitmediği için o konumda olduklarını, aslında kendi üstlerinden daha iyi bu işi yapabileceklerine inanırlar.
Bu konuya, zaman zaman setlerde kulak misafiri olduğumda çok fazla şahit olurum. Böyle düşünenler genellikle yönetmen veya yapımcı olabileceklerine inanırlar.

-Çalıştıkları şirket ile beklentilerini netleştirememek:
Bu konu çok önemli ve sık yapılan yanlışlardan biridir. Bu sektörde çalışmak isteyen kişi, önce maddi hiçbir beklentisinin olmadığını, her işi yapacağını, 'sadece ve sadece başlamak istediğini' söyler. Ama devamında talepler artmaya başlar ve bir memnuniyetsizlik hali ortamı sarar. Ben uzun zamandır bu tip istekler yerine, gerçekçi, açık ve net beklentilerini duyabildiğim kişilerle çalışıyorum. Çalışkan ve görev tanımına uyabilecek kişilerle çalışmak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder