HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

6 Mayıs 2012 Pazar

HARİKA UYGUR İLE OYUNCU SEÇİMİ SIRLARI

Merhaba Sevgili Dostlar,


Harika Uygur ile uzun bir zamandır 'Oyuncu Seçimi Sırları' Atölyesini yapıyoruz. 


YAPIMLAB'ın, her zaman olduğu gibi, 'yeni ve farklı' olanı arayan ve araştıran yapısı  ile atölyenin katılımcılarının sektöre 'değer katan' oyuncular olması amaçlanmıştır. Mayıs ayı için tarihler, detaylar ve daha önce katılımda bulunanların yorumlarını aşağıda görebilirsiniz...
Harika Uygur YAPIMLAB'da çalışma yaparken...


HARİKA UYGUR İLE OYUNCU SEÇİMİ SIRLARI:



25 mayıs cuma 10:00- 12:00
26 mayıs cumartesi  10:00 – 12:00
28 mayıs pazartesi 10:00 – 12:00


Atölye çalışması sırasında bir oyuncu olarak “bu rol sizin” kelimesini duymaya yakınlaşmayı öğrenirken; rolu almanın en esas temeli olan deneme çekimlerine hazırlanma teknikleri üzerine çalışacağız.

Son gün katılımcılar birer sahne hazırlayarak gelerek tıpkı deneme çekimine katılır gibi hazırlanacaklar ve eksikliklerinin farkına varacaklardır.

Aynı zamanda atölye esnasında oyuncular kendine bakarak  ve eksiklerini görmenin farkındalığına vararak, bunda nefesin etkisini deneyimlenmektedirler.


Atölyeye katılmak isteyenler  27 Mayıs tarihine kadar YAPIMLAB'dan hafta içi mesai saatlerinde Ayşegül hanımı arayarak (0212 2524556) kayıtlarını yapmış olmaları gerekmektedir.
Katılım ücreti 300TL+KDV'dir.

Atölye’ye katılım maksimum 10 kişi ile sınırlıdır.

Atölye’ye katılacak kişilerin oyunculuk eğitimi almış olmaları zorunludur.

Daha önce atölyeye katılan oyunculardan almış olduğumuz geri bildirimlerden seçtiklerimiz aşağıdadır:




MİNE ÖZGEN’IN YORUMU
Herkese Merhaba;

Atölyeme katılan arkadaşlarımın benden sonra hep ne yaptıklarını, benden öğrendiklerini uygulayıp uygulamadıklarını merak ederdim. Bu yüzden bir google group kurmaya karar verdim. Bana yazın neler oluyor hayatınız da dedim. 
O kadar güzel şeyler yazdılar ki bir tanesini sizinle paylaşmak isterim virgülüne dokunmadan...
Bu yazı bende inanılmaz duygular yarattı; ve gözlerimin dolmasını engelleyemedi. 
Gerisi yazıda...

Nasıl yani? ‘Sevgi’ nin karşıtı ‘korku’ mu? Hiç mi yargılamayacağız? Ama… ‘Ama’ da mı yok? Niçin? Tek sayfa öz geçmiş olur mu hiç? Sadece iki fotoğraf mı? Amma da kısa ve sade oldu her şey! Yaşamak için zaten nefes almıyor muyuz? Doğrusu yanlışı olur mu bunun? Neden kabulleneyim?...
 Eğer o gün İzmir yolculuğumda twitter’dan görüp de bu workshop’a katılma kararı almasaydım, yukarıdaki soruların hiçbirinin yanıtını bilemeden hayatımı sürdürecektim. Ufak ve masum bir istekti benimkisi. Bugüne kadar gittiğim deneme çekimlerinden neden eli boş döndüğümü öğrenmek ve uzaktan uzağa hayran olduğum o ‘Harika’ kadınla tanışabilmek. Hepsi bu… Nereden bilebilirdim kendi iç dünyama bir ışık tutacağını ve gözümü açıp içimde büyüttüklerimi görmemi sağlayacağını.
 Bu kadın mucizeler yaratmıyor, sihirli değneği falan da yok. Size o çarpıcı ışıklarla dolu dünyanın kapılarını açmıyor. Üzgünüm, iş de bulmuyor. Hayır, hiçbir yönetmenle tanıştırmıyor! Sadece birkaç saat sohbet ediyor sizinle. Yaptığı bundan ibaret. İsterseniz söylediklerini not alırsınız, ister kafanıza yazarsınız. Ama şu bir gerçek ki hayatınız boyunca dönüp dönüp o notlara bakarsınız. Neden mi? Çünkü suratınıza bir şaplak gibi inip sizi kendinize getiren, iki omuzunuzdan tutup sarsan bir farkındalıklar silsilesiyle dolup taşmanıza neden oluyor.
Aslında her şey net ve basit. Hayatı karmaşıklaştıran bizleriz. Hayat belli bir doğallıkta ilerliyor ve bu ‘Harika’ kadın, bu akışta gözlerinize bağladığınız kapkara eşarpları çözüyor ve omuzunuza sıcak bir dokunuş kondurup sizi cesaretlendiriyor. En büyük dayanağı ‘SEVGİ’. Çünkü diyor ki: ‘Kendini sevmekle başlar her şey’. Kendini sevmenin de bir raconu var. Ego ve hırslardan uzak durarak seveceksin kendini. Kendini seveceksin ki insanları sevebilesin. Kendini seveceksin ki yaptığın işi sevebilesin. Başkası olmaya çalışmayacaksın. Çünkü sen neysen ‘O’ sun.
 Tabii ki doğrular, yanlışlar var. Kendini sev, her şey olsun mantığından çok çok ötede şeyler öğreniyorsunuz. Hem de bu, kapıdan içeri adım attığınız ilk andan itibaren başlıyor. Öz geçmişinize atılan çizikler gibi hayatınıza bir sürü çizikler atıyorsunuz. Bu çizikler derin bir nefes aldırıyor size. Hem de en doğrusundan.
 Sizi bilmem ama benim için bu workshop, bir oyuncunun nasıl iş bulacağını öğrenme tekniklerini çokça aşıyor. ‘Oyuncu seçimi sırları’ başkalaşıyor ve ‘yaşama sırları’ na dönüşüyor. Gerisi zaten fazladan çabaya gerek kalmadan çorap söküğü gibi geliyor. Size de bu değişime şaşıp kalmak kalıyor…

MİNE ÖZGEN

DİLEK YORULMAZ’ın YORUMU

“Her şeyin bir zamanı vardır.” Klişe bir cümle gibi görünse de ben bunun doğruluğuna inanıyorum, özellikle de şu sıralar… Bundan yaklaşık iki ay önce bir sosyal paylaşım sitesinde “Oyuncu Seçimi Sırları” isimli bir atölye çalışmasının duyurusunu gördüm, Harika Uygur ‘la Oyuncu Seçimi Sırları… Araştırdım, gitmeye niyetlendim ama sonra bir şekilde gidemedim. Aynı şekilde yaklaşık bir senedir yoga yapmak istiyordum ama koşulsuzluklardan, belki de tembelliğimden ya da gerçekten istemediğimden başlayamamıştım. Bir ay önce yogaya başladım ve yogaya başlamamın 5.gününde Harika Uygur’un atölye çalışmasının bir gün ertelendiğini gördüm ve ertesi gün çalışmaya katıldım, eğer gününde yapılmış olsaydı katılamayacaktım. Şimdi yoganın “Oyuncu Seçimi Sırları” atölye çalışması ile ne ilgisi var diyebilirsiniz ama hiç öyle demeyin çünkü doğrudan alakalı. Bu atölye çalışması boyunca her gün defalarca duyacağınız bir kelime olacak yoga. Bir oyuncunun hayatının vazgeçilmezi olduğu sürekli vurgulanacak. Hayatımızın başladığı noktaya nefesimize bir yolculuk yapacak,  yaşarken doğrulardan yanlışlara nasıl farkında olmadan yöneldiğimizi öğreneceğiz. Geçmişteki deneyimlerimizle yüzleşip, yeni deneyimler için cesaret göstereceğiz. Tüm bunlar nasıl mı olacak? İlk önce doğru nefes almakla işe başlayacağız sonra da bize gösterilen yolda yürümek için adım atacağız. Kimse bir sihirli değnekle hayatının bir anda değişmesini beklemesin! Evet, bu çalışmada ‘’Harika’’ bir sihirli değnek olacak ama o sadece size yol gösterecek, o yola girmek ya da girmemek size kalmış! Ben kendi adıma yola girmeye çabalıyorum, atölye çalışmasından sonra artık haftanın 6 günü yoga yapıyorum, kendimde ki değişiklikler gerçekten takdire değer.
Ben işin teknik tarafından çok bende yarattığı ya da uyandırdığı demem daha doğru olur duygulara değindim. Tabii ki işin bir de teknik tarafı var; bir cv nasıl hazırlanır, bir görüşmeye giderken ne yapmak gerekir, bir senaryo ne şekilde okunmalı, nasıl bir kariyer planı yapmak gerekir, doğru fotoğraf nasıl olmalı gibi birçok sorunun da en doğru yanıtlarına ulaşabileceğiniz bir çalışma olacak. Bunlar birçoğumuzun bilmediği ya da yanlış bildiği, bilip unuttuğu, belki de bilip yapmadığı belki de yaptığı teknik yaklaşımlar olacak! Bilmeyenler için harika kapılar aralayacak çünkü yeni ve doğru bir adım atmanın heyecanını yaşatacak, bilip de unutanlar için gerekli bir hatırlatma ve belki de bilip de yapanlar için sadece bir tebessüm olacak. Ama her şekilde boşa harcanmış bir zaman olmayacağını ve işareti görebilenler için kazanılmış bir yaşam olacağını söyleyebilirim.  Şimdi buradan bu atölye çalışmasından sonra bütün roller bana gelecek gibi bir yorum çıkmasın, bu tamamen size bağlı, değişim uzun ve zorlu bir süreçtir ve büyük emek ister. Bunu kabul edip, çalışmaya hazırsanız sadece roller değil yaşamınızda ki bütün değer verdiğiniz şeyler size gelecektir, gerçekten değer veriyorsanız tabi! J
Üzerimde ki tozu silkmememe ve kendi içime yönelmeme yardımcı olduğunuz için teşekkürler…
Sevgiler,
Dilek Yorulmaz

DAMLA ERSAN’IN YORUMU
 Her dersin sonunda hissettiklerimi yazdığım notun ilk günü “ Harika bir gündü  Çok mutluyum, çok güzel şeyler öğrendim  Her şey oyuncu olmam için değişecek bana dönecek  idi.. Kendimizi doğru yönetmemiz için çok önemli öneriler edindim ve doğru yerlere ulaşabilmem için bakış açım artık daha geniş. Hem profesyonel hem de sohbet tadında, çok keyifli bir çalışmaydı. Bir şeyleri başardığımızda Harika Hanım’ın yüzündeki ışık ve mutluluğu görmek, başarının bir kez daha işini çok sevmek olduğunu hatırlattı bana. Oyunculukla ilgili çok işime yarayacak bilgiler edindim, evet, ama ‘oyunculuk seçimi sırları’ndan çok daha öteydi. Hayata dair güzel mutluluklar öğrendim, farkındalığım gelişti. Orada bulunduğum için çok memnunum. Bir kez daha giderim. Düşündüğümün çok daha ötesinde bir çalışmaydı. Söylenenlerin hepsini yapacağım. Ve dahasını da. Çok teşekkürler.
Damla Ersan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder