Son dönemlerde çok karşılaştığım
bir soru var :
Blog yazılarınızda hep bilgi ve
azimli olmaktan söz ediyorsunuz ama size göre şans faktörü hiç
yok mu bu işlerde?
Hatta, bir önce yazmış olduğum
yazıya böyle bir yorum geldi ve ben de cevapladım.
Sinema sektörüne adım atmak
isteyenlerde bu inancın çok yüksek olduğunu, hatta kendi güçlü
özelliklerinin yeterli olamayacağı konusunda, 'torpil', 'hatırlı
kişi' ya da 'şans' faktörünün ise çok önemli olduğunu
vurgularlar. Bu bahsettiğimiz yolların hiçbirini kullanmadan
meslekte 27 yılını devirmiş biri olarak, üstüne basa basa bunun
yeterli olamayacağını söyleyebilirim.
Başarılı olan işlerin, başarı
nedenini sadece 'şans' olarak yorumlamak gerçekten o işlere
yapılmış bir haksızlık. Kendi beğenilerimize uymadığı için
dışlamak çok haksızca bir durum bence...
Şans kişinin kendi ile ilişkili bir
durumdur. Kendinizi geliştirdikçe ve bilinçlendikçe bazı
şeylere daha yaklaştığınızı görürsünüz. Bunu atölyelerime
katılanlarla çok fazla yaşarız. Benim yaptığım çalışmalarda,
bilgi ve uygulama kapıları sonuna kadar açılır ve kişi orada
neyi yapıp, neyi yapamayacağını görür. Bu anlamda sinema
sektöründe çalışmak istiyorsa, beklentisini ve hedeflerini
yetenekleri doğrultusunda koyup, geliştirmeyi ve ilerlemeyi bilir.
Uzaktan yapılması çok kolay gözüken
bir konunun, aslında o kadar da kolay olmadığını, altında ciddi
bir emeğin olduğunu görmezden gelmek, kişinin vizyonu ve şans
konusunu algılamasıyla ilgilidir.
Şans faktörü vardır ama şans ile
ilgili fırsatları yaratabilmek sizin elinizdedir. Bunu yapabilmek
için ise vizyonel bir bakış açısının yanı sıra bilgiye,
deneyimlere ve deneyimlerin sonuçlarına göre yol haritası
çıkarmaya ihtiyaç vardır.
Zira her deneyim, olumlu bir bilgi
yaratmanıza ve bunu kullanmanıza neden olacaktır. Bunu görebilmek
bir şanstır.
Birilerinin başarısına 'şans' deyip
görmezden gelmek ya da eleştirmek yerine, neden şanslı
gördüğünüzü aramalısınız.
'Birisi parası olduğu için film
yapabildi' diye şanslı sayılmaz. Film iyi sonuçlar aldıysa,
şansını doğru kullanmış olur. Film kötüyse şansını
kullanamamış olur.
Zaten, dünyada pek çok örneği
olduğu üzere ' yaratıcılık' ortaya koymak için çok paraya
ihtiyaç yoktur.
Ben, şans faktörünün, kişinin bu
faktörü yaratmasıyla ve bunu doğru kullanmasıyla olduğuna
inananlardanım...
Bu arada, bu konuda Prof.Dr Acar
Baltaş'ın yazdığı bir makaleyi okumanızı öneriyorum:
Şanslı yanlarınızı keşfettiğiniz
ve bunu hayata geçirdiğiniz günler dilerim.
merhabalar, bu yazınıza denk gelmiş olmam, ''hemde öyle bir zamanda denk geldi ki ''(işte bunun adı şans ;) ) çok harika oldu. Ben sinema konusunda sağlam ve emin adımlar atma konusunda kararlı biriyim. Fakat maalesef henüz kayda değer bir adım da atabilmiş değilim.Neyse, size şöyle bir şey sorsam.Sinema da önemli bi şeyler yapabilmek için eğitim çok önemli bunun farkındayız. Peki üniversite bölümü için, sinema tv, veya radyo tv sinema mi önerirsiniz, yoksa sanat tarihi bölümü mü? sizce hangisi daha besleyici, daha faydalı ve daha doğru bir adım olacaktır?
YanıtlaSilHangi bölüme girerseniz girin, mesleğinizde fark yaratacak özelliklerinizi ortaya çıkarmanız gerekir. Hepsi, sinema mesleği için uygun bölümlerdir. Önemli olan o bilgiyi nasıl kullandığınız, fark yaratttığınız yani şansa çevirdiğinizdir. Selamlar
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil