Merhaba Sevgili Dostlar,
Pek çok genç arkadaşımızla tanışıp, konuşma fırsatım oluyor. Genellikle, pek çoğunu oldukça karamsar görüyorum. Kimi kötü deneyimler yaşadığını söylüyor, kimi de o deneyimleri sadece duymuş. Böylece bir korku dağı oluşmuş.
Benim, 'kişsel gelişim' ve 'duygusal zeka' konularını ne kadar önemsediğimi, beni tanıyanlar ve atölyelerime katılanlar bilirler. Zira, sinema sektöründe, kişinin en çok geliştirmesi gereken yönlerinden biridir. Bu noktada, kendinizi geliştirerek yaratıcılığınızı daha iyi gösterebilir ve iletişiminizi güçlendirebilirsiniz. Dolayısıyla duygusal zeka'nın gelişimi, bu alanda kendini geliştirmek isteyen arkadaşlarımız için çok önemlidir.
Genellikle duygusal zeka, duygusal olmak ile karıştırılır. Oysa, duygusal zeka, duyguları ne zaman, nerede, hangi düzeyde devreye sokacağını bilmek ve doğru kullanmaktır. Dolayısıyla duygularınızı doğru yönetmek, bir beceri ve stratejik bir durumdur. Olumsuz yaşanan her şeyin nedenin anlayabilmek ve bununla ilgili çalışmak, sizi daha ileriye götürecektir.
Örneğin, iş başvurunuz ile ilgili olumlu bir yanıt alamadığınızda, ya da staj yaptığınız bir ortamda yanlış yapıp üstünüzden sert bir uyarı aldığınızda bunu bir deneyim olarak ele almanız, kişisel düşünmemeniz gerekiyor. Kızgınlığınızı kısa zamanda bitirip, o deneyimden neyi öğreneceğinizi düşünmeye başlamanız ve buradan objektif bir sonuç çıkarmanız gerekiyor.
'Genç', 'deneyimsiz', 'öğrenci' olmak hoşgörüyü arttırıcı bir etken olmak ile birlikte, bu başlıkların arkasına sığınıp savunmaya geçmek, meslek hayatınız için sağlıklı bir tutum değildir.
Bu nedenle, ilk çalışma deneyiminizde, duygusal olarak kırılıp, küsmek yerine, duygularınıza daha analitik yaklaşıp, bunu kendinizi tanıma ve anlama süreci olarak görebilirsiniz.
Kendinize şu soruları sorun:
-Grup çalışmasına uygun muyum? Yoksa daha bireysel çalışmaya mı yatkınım?
-İletişim becerilerim ne durumda?
-Güçlü olduğum alanları tanıyor muyum?
-Bilgi düzeyim nasıl?
-Bu işten ne bekliyorum?
Bunları kendinize karşı ve işvereninize karşı objektif ve dürüst yanıtladığınızda, zaten önemli bir aşamayı geçmiş olacaksınız.
Çalışma hayatı, profesyonellik gerektirir. Profesyonellik kısa sürede, analitik bir bakış ile kazanılabilir. Bunun için duygusal zekanızı geliştirmeli ve bireysel gelişime açık olmalısınız.
Sinema sektöründe çalışmaya yeni başlayan pek çok arkadaş, farklı tepkiler ile karşılaşacak ve bir bocalama yaşayacaktır. Bu her meslek grubu için geçerlidir. Bu nedenle, karşınızdakinden anlayış beklerken, kendinizi de doğru anlamış olmanız gerekir.
Analitik dusunme piramidin ust kisminda yokken alt tarafinda nasil olabilir. Mesele bir sahnenin cekimi cekilen filmin dagitimiyken bu sektore giren genc bir insanin gercek isini degilde insan iliskilerini yani yonetmene yapimciya nasil davranmasi gerektigini korkuyla dusunmesi insanin konu alindigi filmlerin mutfaginda insan ruhunun hice sayilmasi gibi. Halbuki analtik bir yapi a ise b gibidir. Fakat a yonetmene bagli b yapimciya bagli gibiyse sektore yeni giren bir kisi analitik dusunemez ancak ve ancak boyun eger. İstemedigi bir gercegi kabul eder. kabul etmeyenler hayaller kurmaya devam eder. Sizin yapimci oldugunuz filmlerdeki gunluklerinizi okuyan birisi olarak az da olsa sizin hakkinizda fikir sahibiyim yazilaariiniz ve durusunuz ic acici. yeni baslayanlardan en iyi verimi almanin sizin ellerinizde oldugunu ve aslinda yapimcilara ve bu sektorde tecrube sahibi insanlaarin analitik dusunmeyi ogrenmesi gerektigini dusunuyorum.
YanıtlaSil