Merhaba Sevgili Dostlar,
Brisbane'daki son 2 günüm... Cumartesi için dönüşe geçiyorum. Pazar günü İstanbul'da olacağım. Burada 11 gün nasıl geçti, gerçekten anlayamadım. Her gün, 3 seans film izlemek ve araya sıkıştırılmış programlarla her şey zamanında yapılabildi.
Buradaki bu harika organizasyonun arkasında gerçekten çok iyi çalışan bir ekip var. Türkiye'de en çok yaşanan sorunlardan biri de 'ekip olabilmek' ya da 'takım ruhu' taşımaktır. Bu nedenle, burada kaldığım süre içerisinde ekiplerin çalışma sistemlerini gözlemledim.
Kendi deneyimlerime göre, bugüne kadar çok iyi ekipler oluşturdum ama sinerjisi daha düşük ekiplerde işleri yürüttüğüm çoğu zaman oldu. Ama şu ana kadar 'en iyi' diyebileceğim 'ekip' halihazırda Zeyno Film'in ekibidir. Çünkü, kendi kurumsal kültürümüzü oluşturduk. Tüm ekip üyeleri eleştiriye ve bilgi almaya çok açık... Ego çarpışmaları ile uğraşmıyoruz ve üretiyoruz. Buraya geldiğimde, tüm organizasyonu ofiste onlar yaptıkları için, sizin şirketiniz ve ekibiniz ne kadar profesyonel ve iyi diye övgü almak beni ne kadar mutlu etti anlatamam. Hepsi inanılmaz değerli insanlar ve şu 2 haftadır onları çok özledim. Peki, bu övgüleri duyunca hemen bunun nedenini düşündüm. Bunun en önemli nedeni Zeyno Film, tüm ekibini Yapımlab öğrencilerinden seçiyor. Çünkü 24 haftalık eğitim süresince birbirimizi karşılıklı tanıyoruz. Ben onları, onlar da beni... Bu gözlemler sırasında 'sinema' gibi zor bir alanda yanyana yürüyebilir miyiz diye düşünüyoruz.
Ben, profesyonel bakış kadar, işi ne kadar ruhuyla yaptığı ve en önemlisi 'kariyer' hedeflerinin olması ilgilendirir. Hatta bilgi ve deneyimden daha önce, iyi bir karakter, idealist bir bakış açısı olanlarla çalışmayı severim.
APSA 'nın artistik direktörü Maxine Williamson'a ekibini nasıl oluşturduğunu sordum. Hemen hemen aynı kriterleri söyledi ve 'işi kalbiyle yapanları' tercih ediyoruz dedi.'İşini kalbiyle yapanlar' bir ekibin en önemli elemanı olmaya adaydırlar. Örneğin, şu anda buradaki ekipte inanılmaz bir sinerji var ve herkes birbirine çok saygılı.. Genellikle 20-40 yaşları arasında 'genç' insanlardan oluşuyor. Kendi aralarındaki iletişim biçimi şahane ve en önemlisi iktidar savaşı,
ego sorunları yok... Pek çoğu öğrenci ve diğerleri harika eğitimler almışlar.
Buraya gelmeden önce, bana 14 günlük programımı her saati hesaplanmış olarak göndermişlerdi. Gerçekten iyi bir çalışma yapmışlardı. Ama, benim elime daha da ayrıntılı bir program verdi Özlem. Buradaki saatlerin karşısına Türkiye'deki saatleri ve beni ilgilendiren pek çok ayrıntıyı eklemişti. Giderken elime bir dosya tutuşturdu. İçinde burada bana lazım olacak tüm bilgi detaylar, uçak biletleri vs.. Ben de gururla onların yolladığı ve bana göre eklemeler yapılan programı gösterince çok güzel bir gurur yaşadım.
Sinema alanında meslek sahibi olmak isteyenler, kendilerinin takım çalışmasına uygun olup olmadığını gözden geçirmesi gerekir. Çünkü bu meslekte mutlaka takım çalışması içerisinde olacaksınız. Endüstriyel bilgiler kadar kişinin kendi gelişimi de önemlidir. Ben kişisel gelişime çok önem verdiğimden öğrencilerime bunu çok sık hatırlatırım ve hatta bununla ilgili çok fazla çalışma yaparız. Kişinin kendisinin güçlü yönlerini bilmesi kadar güçlenmesi gereken yönlerini de bilmesi ve nedenini anlaması gerekir. Bu da bir ekip içerisinde kendinizi tarif edebilmenizin en iyi yollarından biridir. Çünkü ekip içinde roller ve sorumluluklar net ise, siz kendi rolünüzün ve sorumluluğunuzun bilincindeyseniz 'başarı' mutlaka gelecektir.
Bugün buradan ekibime ve birbirini seven sayan tüm ekiplere selam yolluyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder