'Sinema sektöründe meslek seçimi' konusu uzun zamandır çok fazlasıyla
gündemimde... Çünkü bu alanda eğitim veren kurumlarımızda maalesef branş seçme şansı pek yok. Medyaya bu sektörden başarılı fotoğraflar yansıyor. Dolayısıyla, sektöre özenen herkes ve de özellikle gençler, sektörün gerçekleri ile karşı karşıya gelince hayal kırıklıkları başlıyor.
Benim sinema-Tv okuduğum yıllarda, bizler 'özel yetenek' sınavı ile okula alındık. O zamanki 2 aşamalı Üniversite seçme ve yerleştirme sınavında belli bir puan alıp, özel yetenek sınavına giriyorduk. Bu yıl üniversiteye giren oğlumla bu süreçleri yaşarken, pek çok bölüm için benzeri bir sistemin devam ettiğini gördüm. Ama 'sinema' gibi bir alan için artık, genel yerleştirme sınavı ile öğrenci alınması, uygulanmaya başladığından beri sektör adına da büyük sorunlar yaratıyor bence...
Zira 'sinema', 'lletişim','radyo televizyon', 'görsel iletişim' vs... pek çok konu ile ilgili bölüm var. Bu bölümde farklı programlar okutuluyor. Özellikle geçtiğimiz yıllarda farklı 2 üniversitede 3 ve 4. sınıf öğrencilerine ders verdim ve eğitim farklılıkları konusunda ciddi sorunlar gördüm.
Benim gözlemlerime göre, bu tip eğitim veren kurumlarda, öğrencinin yeteneklerine göre branşlaşmaya daha fazla önem verilmesi gerekiyor.
Özellikle, 'sinemacı' olmak isteyen biri sinema eğitimi almak zorunluluğu yoktur. Ama sinema eğitimi almış olması onun avantajı olabilir. Ama kendi çabası olmazsa 'salt eğitim' alarak sektörde bir meslek sahibi olması oldukça zordur. Sinema sektöründe hangi mesleği seçeceği en önemli konudur.
'Sinema sektörü' geniş bir alan ve pek çok meslek grubu var.Yönetmenlik, yapımcılık,asistanlık, görüntü yönetmenliği, setçilik, ışık ve teknik konular, kurgu, ses,senaryo yazarlığı,festival görevlisi, sanat yönetmenliği, sinema yazarlığı, özel efekt vb... bunların dallarını da yazarsak pek çok meslek dalı ile karşılaşabiliriz.
Türkiye'de bu alanda en çok talep alan meslekler, deneyimlerim sonunda söyleyebilirim ki, yönetmenlik ve senaryo yazarlığı. Bundan sonra Görüntü yönetmenliği ve kurgu geliyor. Ama bugüne kadar iş başvurularında en çok senaryo yazarı olmak isteyenleri ve kendi senaryosunun yönetmenliğini yapmak isteyenleri görüyorum. Bunların pek çoğunun da sinema veya benzeri bir alanda eğitim aldığını söyleyebilirim.
Oysa, sinema eğitiminde deneyimlemek ve sinemacı adayının kendi yeteneklerini keşfedecek bir rehberlik verilmesi çok önemlidir. Çünkü, sinema alanı o kadar geniş bir alan ki, bir ya da iki alana yığılma olmasa, herkes kendisinin 'iyi' alanı keşfedip ilerleyebilse, yığılma ya da iş bulma sorunu olmayacağını düşünüyorum.
Bu noktada, bu alanda çalışmak isteyen herkese, önce kendilerini keşfetmelerini, iyi yanlarını öne çıkaracakları meslek dalını bulmalarını öneriyorum. Çünkü, iyi yaptığınız işten başlarsanız, motivasyonunuz ve performansınız artacaktır. Bu da, sizi ideallerinize hem maddi, hem manevi olarak daha rahat götürür.
Bu alanda çalışmak ve üretmek isteyen arkadaşlarıma, kendileri ile sağlıklı bir değerlendirme yapmalarını öneriyorum. Bunu yaparken, güvendikleri bir rehber olacak, arkadaş, ebeveyn,öğretmen ile durumu net bir şekilde konuşup, tartışmalarını ve ilk minik deneyimlerine oradan başlamalarını öneriyorum.
Zira 'sinema', 'lletişim','radyo televizyon', 'görsel iletişim' vs... pek çok konu ile ilgili bölüm var. Bu bölümde farklı programlar okutuluyor. Özellikle geçtiğimiz yıllarda farklı 2 üniversitede 3 ve 4. sınıf öğrencilerine ders verdim ve eğitim farklılıkları konusunda ciddi sorunlar gördüm.
Benim gözlemlerime göre, bu tip eğitim veren kurumlarda, öğrencinin yeteneklerine göre branşlaşmaya daha fazla önem verilmesi gerekiyor.
Özellikle, 'sinemacı' olmak isteyen biri sinema eğitimi almak zorunluluğu yoktur. Ama sinema eğitimi almış olması onun avantajı olabilir. Ama kendi çabası olmazsa 'salt eğitim' alarak sektörde bir meslek sahibi olması oldukça zordur. Sinema sektöründe hangi mesleği seçeceği en önemli konudur.
'Sinema sektörü' geniş bir alan ve pek çok meslek grubu var.Yönetmenlik, yapımcılık,asistanlık, görüntü yönetmenliği, setçilik, ışık ve teknik konular, kurgu, ses,senaryo yazarlığı,festival görevlisi, sanat yönetmenliği, sinema yazarlığı, özel efekt vb... bunların dallarını da yazarsak pek çok meslek dalı ile karşılaşabiliriz.
Türkiye'de bu alanda en çok talep alan meslekler, deneyimlerim sonunda söyleyebilirim ki, yönetmenlik ve senaryo yazarlığı. Bundan sonra Görüntü yönetmenliği ve kurgu geliyor. Ama bugüne kadar iş başvurularında en çok senaryo yazarı olmak isteyenleri ve kendi senaryosunun yönetmenliğini yapmak isteyenleri görüyorum. Bunların pek çoğunun da sinema veya benzeri bir alanda eğitim aldığını söyleyebilirim.
Oysa, sinema eğitiminde deneyimlemek ve sinemacı adayının kendi yeteneklerini keşfedecek bir rehberlik verilmesi çok önemlidir. Çünkü, sinema alanı o kadar geniş bir alan ki, bir ya da iki alana yığılma olmasa, herkes kendisinin 'iyi' alanı keşfedip ilerleyebilse, yığılma ya da iş bulma sorunu olmayacağını düşünüyorum.
Bu noktada, bu alanda çalışmak isteyen herkese, önce kendilerini keşfetmelerini, iyi yanlarını öne çıkaracakları meslek dalını bulmalarını öneriyorum. Çünkü, iyi yaptığınız işten başlarsanız, motivasyonunuz ve performansınız artacaktır. Bu da, sizi ideallerinize hem maddi, hem manevi olarak daha rahat götürür.
Bu alanda çalışmak ve üretmek isteyen arkadaşlarıma, kendileri ile sağlıklı bir değerlendirme yapmalarını öneriyorum. Bunu yaparken, güvendikleri bir rehber olacak, arkadaş, ebeveyn,öğretmen ile durumu net bir şekilde konuşup, tartışmalarını ve ilk minik deneyimlerine oradan başlamalarını öneriyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder