HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

18 Şubat 2013 Pazartesi

SETTE ÇAYCILIK YAPMA MESELESİ...

Öncelikle herkese iyi pazartesiler... 

Bir süredir, pek çok kişiden iş başvurusu ile ilgili 'özgeçmiş' e-posta, mesaj, twit aldım ve almaya devam ediyorum.

Özetle, 'sette her işi yaparım, çaycılık bile...' diyen, çalışma isteği ile dolu mesajlar...

'Sette çay' meselesi önemli bir konudur. Çünkü bu sıradan 'çay demledim' meselesi değildir. Setin ritmine ve trafiğine uygun bir sunum yapabilmek, sette iletişim sınırlarının dozunu ayarlamak ve yaptığı işi sevmek.

'Yaptığı işi sevmek' gerçekten çok önemli. Film setinde 'çaycı' olmayı isteyen donanımlı nice arkadaşımı, kardeşimi çok iyi anlıyorum. Zira, yola çıkmak için ilk adımlardan bir tanesi olarak görülüyor. Ben, zamanında kendimde bu işi yaptığım için yararı sonsuz... Bugün bile çok yararını görüyorum. Ama yarar görebilmenin tek yolu var: O da yaptığınız işi sevmeniz çok önemli. Çay demleyip kalabalık bir sete sürekli servis etmekten memnun olmak. Oysa çay yapmaya gelip, set'e bir göz atarım, arada da çay yaparım diye düşünüyorsanız yanılırsınız. Çünkü, bazen değil set'in içine girmek,kamerayı görebilmeniz bile mümkün olmayabilir. Çünkü setteki 'çay sorumlusu' olmak önemli bir iştir. Sinema sektörüne girmek isteyenler için, sadece ilk adım olarak iletişim ağının gelişmesini sağlar. Ama sette her şeyi göreceğim diye bu işi istiyorsanız, bu önemli iş için 'çaycılık bile...' ifadesini kullanmamanızı öneririm. Zira film setinde 'çaycılık' önemli ve fonksiyonel bir iştir. Başka bir şey düşünmeye fırsat bırakmaz. Ama işinizi iyi ve hakkıyla yaparsanız, inanın ki bir kapıyı aralamış olursunuz.

O yüzden 'sette çaycı bile olurum' diyen arkadaşlarıma, 'bile' kelimesini kullanmamalarını öneririm.

Ayrıca, setlerde çalışmak isteyen arkadaşlar için, set işçiliği, ışık asistanlığı, transfer sorumluluğu, sanat grubu için düzenleyici gibi çok önemli pozisyonları başlangıç olarak öneririm.

Sevgili Dostlar, ne iş yaparsanız yapın, o işin en iyisini yapmaya çalışmanızı öneririm. Yaptığınız işi o anda geçici bir işi olarak görüp, başka konulara odaklanmamanız en doğrusudur. İşini iyi yapan, o anda o işin hakkını veren mutlaka yol alacaktır. 

Hepinize iyi pazartesiler...

11 Şubat 2013 Pazartesi

PROJENİZİN İLERLEMESİ KONUSUNDA SIKINTILAR MI VAR?


Bir proje, 'geliştirme' sürecinde tıkanık süreçlere girebilir. Bu durumlar yaratılacak çözüm yolları çok önemlidir. Doğru çözümleri yaratmak ise yine 'yapımcı' nın önemli işlevlerinden biridir.

Proje Arge Dönemi:
Bu dönem projenin stratejik planlamasının yapılarak, senaryo, yönetmen, bütçe ve finans planının yapıldığı bir süreçtir. Bu süreç içerisinde projeye finans kaynağı arandığı için, planlama çok objektif yapılmalıdır. Örneğin yönetmenin ilk filmi ise, önce yapmış olduğu kısa film, belgesel vs… gibi bir çalışması varsa, bu çalışmaların yapılmak istenen projeye referans olup olamayacağı çok önemlidir. Bu durum, süreç içerisinde belli olur. 

Arge süreci, bir projenin zorluklarını ve yapılabilirliğini, finans yaratıp yaratamayacağını anlaşılması için geçen bir süredir. Bu nedenle proje geliştirilirken, bu süreçte yüzde yüz finans bulabileceğiniz anlamına gelmez. Bu süreçte projenin finansını yaratmaması durumunda formüller üretilmesi gerekir.

Ar-ge süreci 9-24 ay içerisinde olmalıdır. Bu süreçte proje finansmanının %60'ını yaratamamışsa projenin yeniden gözden geçirilmesi gerekir.

Özellikle ilk filmini çekecek olan yönetmenler ile çalışacak yapımcıların dikkat etmesi gereken konular şöyle olmalıdır:

Senaryonun durumu : Senaryo, finans bulma yolunda ilk referanslardan bir tanesidir. Dolayısıyla 'sağlam' bir senaryo olması gerekir. Senaryo dramaturjik yapı, karakterler ve fonksiyonları, bütünlük, diyaloglar açısından sorunsuz olmalıdır. Bu bağlamda senaryonun profesyonel olması çok önemlidir.

Yönetmenin durumu : Yönetmen, ilk filmini çekeceği için daha önceki deneyimleri ve yaptığı işler çok önemlidir. Yönetmenin iyi  bir 'kısa film'inin olması çok önemlidir. Ya da deneysel' , 'belgesel' çalışmaları varsa, bunların yeni yapacağı işe referans oluşturması gerekir. Aksi takdir de, yol almak zorlaşabilir. Güncel olarak bu konuda yaşanan en önemli sorunlardan bir tanesi, 'yönetmen'in güven vermemesidir. Finansman kaynağı sağlayan kurum  ve kuruluşların senaryoya bakışı olumlu olsa bile 'yönetmen' konusunda tedirginlik yaşayabilirler. Bu durumlarda 'yönetmen'in kendini doğru ifade edeceği bir strateji yaratması ve yapımcı tarafından bunun uygulamaya konulması çok önemlidir.

İlk filmini çekecek olan yönetmenlerin karşılaşacağı zorluklar nelerdir:

-Senaryosunun yüksek bir maliyet ile gerçekleşecek olması,
-Daha önceki deneyimlerinin, bir referans oluşturamaması (kısa filmi olsa bile, bu kısa filmin yeterli bir sinemasal eşiği geçememiş olması)
-Yönetmenin daha önce film endüstrisi ile hiçbir bağ kurmamış olması (bu konu genellikle belli bir yaşın üzerinde olan yönetmenlik yapmak isteyenler için geçerlidir)
-Yönetmenin film endüstrisinde başka hiçbir görevde çalışmamış olması
-Hedefinin erişilebilir bir hedef olmaması

İlk filmini çekecek olan yönetmenlerin avantajları nelerdir:
- Daha önce yapmış olduğu kısa film vb… çalışmaların ödül almış olması
-Sinema, reklam, tv dizisi gibi sektörlerde sahada veya herhangi bir yerinde çalışmış olması
-Sinema kültürünün olması
-Projenin senaryo-maliyet-bütçe ilişkisinin risk alınabilir bir düzeyde tutulmuş olması

İlk filmini çekecek olan yönetmen ile çalışacak olan yapımcının strateji yaratması gerekir. Yukarıda yazmış olduğum konuları gözden geçirerek , 'yönetmen' ve projesini objektif bir bakış açısıyla değerlendirmeli ve yol haritasını buna göre düzenlemelidir.
Özellikle zaman konusunda acele etmemelidir. Zaman sıkışıklığı, acele etmek, bu tip çalışmalarda yanlış kararlar alınmasına neden olur. Bu nedenle ar-ge sürecini minimum 9 ay, maksimum 24 ay olarak düşünülmelidir. İlk  9 ayın sonunda bir yol alınamamışsa, projenin sorunları yeniden değerlendirilmelidir. Zira şu sorunlar olabilir:

1-Yönetmenden kaynaklanan sorunlar
2-Senaryodan kaynaklanan sorunlar
3-Hedefin yüksekliğinden kaynaklanan sorunlar

Bu sorunların hangisi olduğunun tespiti çok önemlidir. Çünkü çözümde bununla birlikte gelecektir. Örneğin yönetmen kaynaklı bir sorun olarak düşünülüyorsa, buna göre yeni bir strateji belirlenebilir. Sorun senaryo'dan kaynaklanıyorsa, senaryo yeniden revize edilebilir. Yönetmen ve senaryo yüksek hedeflere odaklıysa, o zaman hedef küçültmek gerekebilir.


Sinema endüstrisi'nde finans yaratabilmek, günümüzün rekabetçi koşullarında oldukça hassas bir konudur. Finans yaratma aşamasından, dağıtım ve pazarlama'ya kadar her aşamada bilgi, strateji gerekmektedir. 'Tanıdık aracılığı' ile ya da 'tanınmış birini devreye sokarak' yol alınabileceği yanlış bir inançtır.

Zira, sinema endüstrisinde hayal ettiğiniz bir şeyi, objektif kriterlerle değerlendirip yol almanız gerekir.


Günümüzde, 'aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz' yaklaşımı bu tip finans arayan sinema filmi yapmak isteyenlerin unutmaması gereken bir gerçektir. 

Dolayısıyla 'iş'inize ne kadar objektif olup, geliştirme konusunda açık olursanız, o kadar hedefinize yaklaşırsınız.